Tomris hatun, Türklerde ilk yönetici kadın. Türk diyorum fakat, O zamanlar henüz Türk adı ortada yok. Bilirsiniz. Tarih derslerinde bile Saka Türkleri Aslında tam Türk mü? değil mi? belli olmayan anlamında kullanılıyor. Çünkü yaşam stili olarak konar göçer olan bu topluluklar Aynı zamanda aile dağılmıştır. Mesela köy gibi düşünelim. Evet bir topluluk vardır. İnsanlar yaşarlar dağlarda ovalarda, fakat ne kadar kalabalık olsalar da bir yalnızdırlar. Diğer köyleri bilirler onlarda akrabadırlar fakat o başka bir köydür. Oraya gidildiğinde “Falanca köyden geldim.” gibi konuşulur. Henüz üst kimlik kurulmamıştır anlayacağınız. Messagetler de bir kabiledir. İskit ya da Sakaların hakimiyetindedirler. İskitler ise iki kola ayrılmaktadır, Avrupa ve Asya. Avrupa ile iletişimlerini daha çok Herodot’tan okuyoruz.
İskitlerin kültürel Türk olduğunu düşünüyoruz. Fakat İranlılarla bir anlaşmazlık var bu konuda. Bu büyük ve gizemli devleti onlar da sahiplenmek istiyorlar. Fakat, Bakınca anlıyoruz ki İskitler baya “Türk”dürler. Yani İranlı tarihçilerin savunduğu, “İran diline benzer bir konuşmaları vardı ya da bizim gibi giyiniyorlardı.” Tüm bu önermeler biraz havada kalıyor. Biliyoruz ki ticaret ve kültür etkileşimi her çağda vardı ve bu şekilde kültürler zenginleşirdi. Yağma yapan, hayvan bakan İskitler de doğal olarak İran’dan etkilenmiştir. Ben bile etkileniyorum! Ne güzel şarkıları var değil mi?
Benim edindiğim bulgulara göre Saka Türklerinin bir parçası olan Massagetler yani Tomris’in hakimi olduğu büyük topluluk, işte bu topluluğa ait olan kültürel izleri paylaşacağım. Bugünde etkileri görülen gelenekler var tabi mesela domuz yememek. Alkole dolaylı olarak hayata ve yaşama tutkunlar. Adrenalin seviyorlar. At üstünden inmezler. Burası çok mühim. Arabalarında yaşarlar. Hava şartlarının çetin olması bu nedenle çok öne çıkıyor. Hızla konar göçer bir hale gelebilirler. Ok başına benzer başlıkları vardır. Liderleri öldüğünde köleleri ve atları gömülebilir. Ölen lideri onurlandırmak adına kendini kesenler olur. Baya bıçakla kesiyorlar yani. Bu da arabeskten tanıdığımız bir ruh hali, acı içinde olmakla bağlantılayabiliriz sanırım. Hissizliği ya da acıyı kanla onurlandırmak diyelim. Yine ölen liderler mumyalanıyor. Şamanlar lidere yanlış bilgi verdiklerinde yakılıyor ya kendini yakıyor.
Kadınlara ait savaş gücü var sadece kadınlardan oluşan bir savaş gurubu da var fakat erkeklerle birlikte savaştıklarını da biliyoruz. Ki Osmanlının ilk dönemlerinde bunu görüyoruz. Kadın Türk toplumlarında kılıçsız düşünülemez. Tabi saka da ayrı evlenmeden önce 3 düşman öldürmeleri gerekir. Sanıyorum yağmacı bir topluluk olduğu için yağma esnasında alınan hayatlar bir çentik sayılıyordu. Yani düşmanlar hazırlıksız yakalanabiliyordu. Göğüs kesme özelliği İskit-Saka uygarlığında var diye okudum. Bu özelliğin aynısı nerede görünüyor. Amazon kadınlarında! bu demek oluyor ki, Hektor da Türk ulan! Yok yok Amazon kadınları ve Saka-İskit uygarlıklarının benzerliği hakkında yada aynı uygarlık olduğu hakkında farklı fikirler var. Demek istediğim şu aslında, hiç yabancı değiliz birbirimize; İster Romen, ister Amerikan. Hepimiz kardeşiz bu kavga ne diye?
Gelelim Tomris’e Massaget kraliçesidir. Tomris, Türklerde yazılı kaynaklara pek rastlanmadığından onun hayatı ile bildiklerimiz kısıtlı. Hayatı ve ölümü de aslında bir bilgi yetersizliğine sahip. Tomris’i anlatmaya filmini izledikten sonra karar verdim. Ön bilgisi tabi ki bende vardı. Filmi izlemek biraz heves yarattı dememiz yanlış olmaz. Tomris’in tarih sahnesinde yer alması ve unutulmamasının nedeni sadece Kadın bir lider olması değildir. Aynı zamanda Kiros gibi güçlü bir kralı da kana doyurmuştur.
Kiros, Tomris hatuna büyük bir yanlış yaptı. En iyisi en başından başlamak.
Tomris Timur gibi demir anlamına geliyor. İsim Kökü olarak benzerlikleri var. 3 Timur’un biri Tomris, biri aksak Timur, diğeri Timuçin olarak tanınan Cengiz handır. Sıralamaya baktığımızda da ilk Timur Tomris oluyor. Neyse devam edelim. Yazılı kaynak olarak “Spargap isimli bir babası masagetlerin hakimiydi ve daha sonra ihanete uğradı.” cümlesini bulamadım. Ama filmde izlediğimizde bu şekilde hatta Spargap ismini oğluna da koyacak, babasına hürmet için. Tomris kendi tahtını filmde kendi alıyor. Cengizhan’da buna benzer bir kaderi yaşamıştı. Onun annesi vardı, Tomris’in baba dostları. Tomris’in başa geçmesinde kuta bir bağlılık var. Eski uygarlıklarda rastlanan bir durum. Mısırda da vardı hatırlarsınız. Firavun tanrısal bir figürdür hatta. Tabi Türklerde bu şekilde olmasa da bir değeri olduğunu görüyoruz. Umarım haddimden büyük cümleler kullanmıyorumdur. Ben tarih severim ama tarihçi değilim unutmayalım. Tomris kutsallığının verdiği yetkiye dayanarak. Massagetlerin başına geçiyor. Evleniyor. Sonra eşi ölüyor. Kiros pat diye “dm”ye mesajı atıyor. Hatta Tomris’in İnstagramdaki resimlerinin altına, “Dm’ne bakar mısın?” yazıyor. Dm ye bir bakıyor Tomris elçi gelmiş. Hayırdır sen elçi diyor. Ne lazım. Elçi diyor ki, bana zeval olmaz ama bu Kiros seni istiyor. Tomris şaşkın, Tomris anlamsız gözlerle bakıyor. Nasıl? Nasıl? diyor. Elçi de diyor ki henüz çügületa icat edilmedi hanımım. Çiçeği de bozkırda biz bulamadık ve sanmıyorum sizde kahve olsun. Tomris de diyor “Ne diyon olum sen!” Elçi bakıyor Tomris çok sinirli Türkçesi de argoya kayıyor. Başlıyor hemen Kirosun isteğini sunmaya, Hanımım, “Ova çok geniş siz nasıl hakimiyet kuracaksınız bu koca bozkıra” diyor. “Gelin bizim gelinimiz olun. Sizin topraklara biz bakarız birleşerek” diyor. Tomris sinirleniyor. Bunu sünnet edin! pilavını da etli yapın diyor. Herkes şok! kimse o zaman sünnet ne bilmiyor. Sonra elçiyi salıyorlar. Elçi Kiros’a, Yok kralım size cilve yapmıyor direk reddetti. Diyerek görüşmeyi özetliyor.
Kiros haşmetli! Kiros güçlü! Kiros’un sarayı var! son model 2 tekerlekli savaş arabaları, ölümsüzler ordusu ve Karun’un hazinesi var! Eee o zaman zorla diyerek hazırlıklara başlıyor. Rivayetlere göre Tomris Kiros’a mesaj gönderiyor. Kiros sen yorulma ben geleyim alayım kelleni diyor. Kiros bakıyor ordu güçlü ama karşıdakilerde değişik bir grup, hani yener miyiz? yenmez miyiz emin olamıyor. O yüzden yenilirse tüm Babil elden gider diye Tomris’in nezaketine teşekkür ederek ben gelirim canım olur mu öyle şey diyor. Tomris “tm” diyor. Kiros ordusuyla harekete geçiyor, nehri geçmiş Tomris’in ülkesine yaklaşıyor. Masagetler yalnız değil. Birkaç kabile daha onlarla. Bir Türk birliği görüyoruz. Ama Kiros da boş gelmiyor. Donanımlı ordusu var. Öyle kolay yenilecek türden değil. Tomris de bir düşünce hali. Askerlere çok yükleneceğiz bugün. Hem savaşacaklar, hem ceset gömecekler, mezar falan yaptırsak mı? Ulan çoklar da hee! diye düşünüyor kendi kendine. Anlayacağınız Tomris Hatun da “R” yok. O zaman vitesli arabalar icat olmamış çünkü.
Tomris’in tek oğlu Spargap Kiros’un tuzağına düşüyor. Bir büyük çadıra saldırıyor Spargarp. Düşmanları temizliyor ama bir bakıyor, esmer ve alımlı yarı çıplak hanımlar bunlara gülerek öpücük atıyor. Şarap da var. Dalıyorlar aleme. Bunların keyifler yerinde neşeliler ve batının zevkü sefasından yararlanırken Kiros’un saldırısına uğruyor. Ve saldırı sonrasında birçok rivayet var ama net bir sonuç olarak Spargap ölüyor.
Bakın Tomris bir dişi kurt kadar yırtıcı ve zeki olabilir. Ama anneliğin verdiği iç güdü ve hırsla Ey Kiros kan içmeye doymayan Kiros seni kana doyuracam diyor. Orada yeminini ediyor.
Savaş esnasında yine turan taktiği ile rakibin safları gevşetilip vurulurken, burasını film de gördüm özel bir birliği direk Kiros’a saldırıyor. Tabi ki merkezden saldırıyorlar. Ama güçlü ve teknolojik olarak donanımlı bir birlik. Çetin bir mücadele ile eze eze ilerliyorlar. Kiros’la karşı karşıya geliyorlar. Kiros kaçmıyor. Aynı senaryoda 3. Darius İskender’den iki kez kaçıyordu. Kaçan hayatını kurtarıyordu. Fakat Kiros’un kafası önce yere sonra da Tomris’in ayaklarının önüne seriliyordu. Tomris Kiros’un kesik başını alıp, kan dolu bir çuvala batırıyor. Ve Kiros’u yemin ettiği gibi kana doyuruyor.