Çok partili siyasi yaşama geçtikten sonra,
bir çok siyasi parti kuruldu,
bu siyasi partilerin genel başkanları başta olmak üzere,
yaşamımızda yüzlerce siyasetçe yer aldı,
bundan sonra da yer almaya devam edecek…
Siyasetçiler zaman zaman sert söylevlerle birbirlerini eleştirirken,
TBMM’de de milletvekillerinin tartışmalarını, hatta yumruklaşmalara kadar uzanan itiş kakışlarını da ne yazık ki izledik.
Bu sert siyasi tartışmalara yerelde,
il başkanlarının,
ilçe başkanlarının,
milletvekillerinin,
belediye başkanlarının,
katıldığını da üzülerek şahit olduk…
Böylesi sert demeçler,
Hakaret içeren sözler,
Yumruklaşma noktasına gelen tartışmalar,
Ülkemizde yaşayanlar tarafından nasıl değerlendiriliyor?
Sorusuna yönelik telefonla yaptığım değerlendirmede,
Çıkan ortak sonuç,
‘Kesinlikle kabul edilmediği ve istenmediği şeklinde’…
Değerli okurlar,
Bu çerçevede görev,
İster iktidarda,
İster muhalefette olsun,
Toplumun örnek aldığı, siyasi parti liderlerine büyük görev düşüyor,
Toplumun istemediği bu şekildeki siyasi tartışmalar yerine,
daha yapıcı,
daha birleştirici,
ötekileştirmeden,
senden-benden ayrımı yapmadan,
sorunlara çözüm üretecek,
siyasi söylevleri tercih etmeleri isteniyor…
Ölümcül Covid 19 salgının oluşturduğu olumsuzluklardan ve ekonomik zorluklarda bunalan yurttaşımız,
Siyasiler arasındaki demeç kavgasındaki sert sözler yerine,
Sorunlarına çözüm olacak açıklamalar bekliyor…
Benden hatırlatması…
NEDEN DERİNCE’YE TAŞINIYOR?
İzmit İstiklal Caddesi’ndeki Kocaeli Vergi Dairesi Binası,
1999 Gölcük depreminde hasar gördü.
Yapılan incelemeler sonrasında hasarlı riskli bina raporu verildi.
İstanbul’daki 5.2 büyüklüğündeki depremde beşik gibi sallandı,
Acısu Yolu’nda yapılan çalışma sırasında binada bulunanlar deprem oluyor diye panik içinde dışarı kaçtı,
İşte bu iki gelişme sonrasında boşaltılmasına karar verildi.
Burada çalışanlar,
hizmet almaya gelenler açısından,
bu riskli binanın boşaltılması kararını geç alınmış ve olumlu bir karar olarak yerinde buluyorum…
Bu karar sonrasında Ankara’dan gelen heyet bina arama konusunda çalışma yaptı.
Merkez Bankası’nın binasındaki kullanılmayan katları önerildi,
İzmit Yenişehir Mahallesi’nde bir kişiye ait binada ve Derince’deki yine bir kişiye ait binada inceleme yapıldı,
Aylık 275 bin lira olan Derince’deki binaya taşınma kararı verildi…
Bu konu İzmit’te tartışılmadan,
Vergi Dairesi Başkanlığı’nda çalışanlara sorulmadan,
Biz karar verdik olacak anlayışıyla taşınma işleminin planlanması doğru bir karar olarak kabul edilemez.
İzmit’teki o binada çalışanlar Derince’deki yeni binaya gitmek ve işten çıkışta geri dönmek için ya toplu taşıma araçlarını yada kendi araçlarını kullanacaklar,
Bu durum maddi olarak çalışanların bütçesine ek bir harcama getirecek,
Trafik ve toplu taşıma araçlarındaki kalabalığı arttıracak,
İzmit’te bölgedeki esnaf sabah ve öğle saatlerindeki alış verişten mahrum kalacak,
Vergi Dairesi’nde işleri olanların gidip gelmesi nedeniyle Derince İlçesi’nde günlük nüfus artışı yaşanacak,
Derince’nin bugünkü durumu bu kalabalığı kaldırabilecek mi?
Yeni binanın etrafında otopark mevcut mu?
Gibi sorular yanıt ararken,
Bu karar verilirken kıstas neydi?
Neden İzmit’te bir yer bulunmadı da, Derince’ye taşınıyor?
Sorularda yanıt bekliyor?
UĞUR MUMCU…
24 Ocak 1993 tarihinde Ankara’da Karlı Sokak’ta,
evinin önünde arabasına konulan bombanın patlaması sonucu,
katledilerek öldürülen,
gazetecilerin,
aydınların,
hukukçuların,
aydınlık yüzüydü…
Tam bir Atatürkçü olan,
‘Ben Atatürkçüyüm....
Ben, cumhuriyetçiyim...
Ben lâikim...
Ben antiemperyalistim...
Ben tam bağımsız Türkiye'den yanayım...
Ben insan hakları savunucuyum...
Ben, terörün karşısındayım...
Ben, yobazların, hırsızların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım.
Araştırarak yazdığım hiçbir konuyu yalanlayamadınız.
Öyleyse vurun, parçalayın, her parçamdan benim gibiler beni aşacaklar doğacaktır’
Satırlarla gelecekte gazetecilik yapacaklara önemli bir mesaj veren,
Uğur Mumcu’yu unutmayacağız…
Onun izinden,
Onun düşünceleriyle gazetecilik yapıp,
Onun yazılarını gelecek kuşaklara taşıyarak,
Unutturmayacağız…