BIST9.350,01 %0.41
USD39.4125%0,16
EURO45,5915 %0.13
ALTIN4.308,52 %0.56

Ekonomide yaşadığımız gerçekler

Orhan Balcı

Abone OlGoogle News
08 Mayıs 2025 00:01

Yaşam mücadelemiz devam ediyor.

Ekonomik sorunlar,

Gelirlerin giderlere yetmediği günler,

Derin yoksulluk,

Çarşıda, pazarda, bakkalda, markette, manavda, fırında, kasapta etiketlerin yukarı doğru çıktığı süreç,

Enflasyonun artması,

İşsizliğin ne kadar gizlense de yüksek çıkması,

Dar gelirlilerin, memurların, asgari ücretlilerin, esnafların, çiftçilerin, besicilerin, emeklilerin, dul, yetim ve yaşlılık maaşı alanların geçinebilmek için kılı kırk yardığı günlerden geçiyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti,

Tarım sektörüyle,

Hayvancılık ve besicilikle,

Ulusal Kurtuluş Savaşı sonrasında kalkınma hamlesini gerçekleştirdi.

Osmanlı’dan kalan borçlar ödendi.

Turgut Ozal ve bugünkü iktidarın özelleştirdiği fabrikalar kuruldu.

Böylesi coğrafi zenginliğe sahip olan ülkemizde bugün yaşanan ekonomik zorluk çok ama çok iyi şekilde irdelenmeli.

Bu giriş sonrasında günümüzde yaşadıklarımıza rakamsal boyutta baktığımızda,

Nisan ayının enflasyonunu TÜİK yüzde 3, yıllık enflasyonu ise yüzde 37.86 olarak açıkladı.

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, nisanda 12 aylık ortalamalar dikkate alındığında tüketici fiyatları yüzde 48.73, yurt içi üretici fiyatları yüzde 32.65 arttı.

Aylık bazda TÜFE yüzde 3, Yİ-ÜFE yüzde 2.76 artış gösterdi.

ENAG'ın verilerine göre nisan enflasyonu yüzde 4.46,

Yıllık enflasyon yüzde 73.88 olarak gerçekleşti.

İki kurumun açıkladığı enflasyon rakamlarının ardından, Türk-İş Konfederasyonu’nun yaptığı inceleme sonrasında açlık sınırı ve yoksulluk sınırı rakamlarına baktığımızda,

Dört kişilik ailenin aylık gıda harcaması tutarı (Açlık Sınırı) 24 bin 035 TL.

Gıda ile birlikte diğer tüm temel harcamalar için haneye girmesi gereken toplam gelir tutarı (Yoksulluk Sınırı) İse 78 bin 292 TL.

Bekâr bir çalışanın aylık yaşama maliyeti 31 bin 142 TL.

Olarak görüyoruz.

Asgari ücretli, emekli aldıkları aylıkla nasıl bir yaşam sürecek?

Sorusuna yanıt bulmak gerçekten çok ama çok zor.

Bu rakamlarla nüfusumuzun yüzde 95’i nasıl geçiniyor?

Sorusunun yanıtım,

Uygulanan ekonomik politikaların sonucunda,

Yurttaşlarımız geçinebilmek için ya bireysel kredi kullanıyor,

Yada kredi kartlarıyla alış veriş yapıyorlar.

Ne yazık ki herkes bir şekilde geleceğe borçlanarak yaşamaya çalıştığını net bir şekilde görebiliyoruz.

Bu tespitimin rakamsal boyutuna baktığımızda,

18-25 Nisan haftasında,

Bireysel kredi ve kredi kartı borçları 66 milyar TL artarak 4 trilyon 425 milyar TL’ye yükseldi.

TOKİ ve varlık yönetim şirketlerine olan borçlarla birlikte toplam borç 4 trilyon 557 milyar TL’ye ulaştı.

Aynı hafta içinde, bireysel krediler 26 milyar TL,

Kredi kartı borçları 40 milyar 100 milyon TL arttı.

Bu borçların geri dönüşünde yaşanan sıkıntı ve ödenmemesi sonrasında,

İcra dosyalarındaki rakam 161 milyar 5 milyon TL olarak tespit edildi.

Sadece son bir haftada 2 milyar 7 milyon TL’lik borç icralık oldu.

2025 yılı başından bu yana icralık borçlardaki artış 50 milyar TL’yi aştı.

Bankaların ve finans kuruluşlarının zamanında tahsil edemediği bireysel borçlar nedeniyle icra takibine alınan alacaklar da ne yazık ki alarm vermeyer devam ediyor.

Değerli okurlar,

Böylesi bir rakamsal süreç yaşanırken, bundan en çok kar sağlayan ise faiz oranı yukarı çıkan bankalar oluyor.

İster özel ister devlet bankaları olsun, 2025’in ilk çeyreğinde tam 216 milyar 100 milyon TL net kâr elde etti.

Bu rakam, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 35 artış anlamına geliyor.

Yurttaşlar ekonomik sorunlar ve derin yoksulluk çekerken, bankalar paradan para kazanmaya devam ediyor…

Yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.600 karakter kaldı
×

Bu sayfalarda yer alan yorumlar kişilerin kendi görüşleridir.
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde mavikocaeli.com.tr’nin görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır.
Yazılanlardan mavikocaeli.com.tr sorumlu tutulamaz.

0 Yorumlar

    Orhan Balcı

    mavikocaeli.com.tr köşe yazarı

    Tüm Yazıları