BIST9.350,01 %0.41
USD39.3937%0,12
EURO45,5210 %-0.0
ALTIN4.307,25 %0.53

Deprem, önlem alın diye uyarıyor

Orhan Balcı

Abone OlGoogle News
25 Nisan 2025 00:01

Orta Asya’dan göçerek geldiğimiz kendimize yurt edindiğimiz Anadolu olarak adlandırdığımız, bu topraklar “Deprem” kuşağında yer alıyor.

Bilimin, yer bilimcilerin, konusunda uzman olanların kanıtladığı deprem kuşağında olmamız gerçeğiyle karşı karşıya olmamıza karşın,

Barınma amaçlı olarak kullandığımız konutlarımızda,

Ekmek parası için çalıştığımız iş yerlerinde,

Depremden korunmak için ne yaptık?

Sorusuyla bir kez daha karşı karşıyayız.

Marmara Denizi’nde Silivri açıklarında önceki gün 6.2 şiddetindeki depremle ilimizde de etkilendi.

13 saniye süren deprem sonrasında meydana gelen artçılarda ilimizden hissedildi.

Gerek İstanbul’da gerekse ilimizde deprem nedeniyle yaşamını yitiren bulunmuyor.

Yıkılan bina konut işyeri de yok.

Ancak,

Yaşanan deprem nedeniyle hem korktuk, hem de deprem kendini bize bir kez daha hatırlattı.

Geçmişe baktığımızda yaşadığımız depremlerden ders aldık mı?

Bu sorunun yanıtını ararken önce deprem konusunda yaşadıklarımıza bir bakalım.

Ülkemiz toprakları bir çok kez depremle karşı karşıya kaldı.

Binlerce kişi yaşamını yitirdi.

Binlerce kişi yaralandı ve engelli kaldı.

Barınma amaçlı kullandığımız konutlar, işyerlerimiz yıkıldı.

Son yüzyılda 7 ve üstünde;

1930’da Hakkari’de,

1939’da Erzincan’da,

1942’de Tokat Erbaa’da,

1943’te Samsun Ladik’te,

1944’te Bolu Gerede’de,

1953’te Çanakkale Yenice’de,

1957’de Muğla Fethiye’de,

1957’de Bolu Abant’ta,

1964’te Balıkesir Manyas’ta,

1967’de Sakarya Adapazarı’nda,

1970’te Kütahya Gediz’de,

1976’da Van Çaldıran’da,

1999’da Kocaeli Gölcük’te,

1999’da Düzce’de,

2011’de Van’da,

2023’te Kahramanmaraş Pazarcık ve Kahramanmaraş Elbistan’da depremler yaşadık.

Uzmanlar İstanbul merkezli şiddeti 7’nin üzerinde bir deprem beklendiğini her fırsatta bilimsel olarak açıklıyor.

Bu depreme hazırlık amacıyla,

Depremlerden ders alarak konutlarımızı iş yerlerimizi deprem kuşağında bir ülke anlayışıyla mı yaptık?

Eski olan yapı stoğumuzu kentsel dönüşüm çerçevesinde depreme dayanıklı hale getirdik mi?

Bu çerçevede ne zaman olacağı belli olmayan bu büyük depreme nasıl hazırlanıyoruz?

Depremden yaşadığımız binaların, çalıştığımız iş yerlerinin, eğitim gördüğümüz okulların, alış veriş yaptığımız marketlerin, kapalı pazar yerlerinin, AVM’lerin olumsuz etkilenmemesi için nasıl önlem alıyoruz?

İmar barışında affedilen kaçak binalar konusunu gündemimizden çıkardık mı?

Dirençli kentleri oluşturabilmek için neler yapıyoruz?

Depremde kamu binalarının yıkılmasına yönelik ne önlemler alıyoruz?

Deprem kuşağındaki ülkemizde depremdeki ölümlere kader diyebilir miyiz?

Sorularını soruyor ve yanıt arıyoruz.

Bir başka yanıt bekleyen soru ise,

Yeni yönetmelik öncesinde yapılan binalar için ne yapılıyor?

Kentsel dönüşüm için neler yapıyoruz?

Yaşanan depremler sonrasında, kentimizde yeni yapılan konutlara yönelik yönetmelikler değişti, zemin etütü yapılıyor ve konutlar o yönetmeliğe göre inşa ediliyor.

Olası bir depreme karşı önlem almak amacıyla başlayan kentsel dönüşüm süreci, yapı stokunun güçlendirilmesi ve modern bir yaşam alanı oluşturulması hedefiyle başlayan çalışmalar ve bina yapımları devam ediyor.

Ancak,

Yeterli mi?

Sorusuna yanıtım ne yazık ki hayır oluyor.

Değerli okurlar,

6.2 şiddetinde Marmara Denizi’nde Silivri açıklarında 6.92 km derinlikte meydana gelen deprem bize bir kez daha deprem kuşağında yaşadığımızı ona göre önlem almamız gerektiğini gösterdi.

Bari bundan ders alalım ona göre hareket edelim.

Yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.600 karakter kaldı
×

Bu sayfalarda yer alan yorumlar kişilerin kendi görüşleridir.
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde mavikocaeli.com.tr’nin görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır.
Yazılanlardan mavikocaeli.com.tr sorumlu tutulamaz.

0 Yorumlar

    Orhan Balcı

    mavikocaeli.com.tr köşe yazarı

    Tüm Yazıları