Kim ne derse desin, KYK faizlerinin silinmesi ve TÜFE’ye bağlı olarak verilen KYK kredilerinin sadece ana paraya dönüştürülmesi, Türkiye için bir devrimdir. İktidarı nasıl yanlış politikalar izlediğinde eleştiriyorsak, bu milletin faydasına olacak işlerde alkışlamak ve tebrik etmek de görevimizdir.
Öncelikle bu kararı alan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, Bakanlar Kurulu’nu, kararın alınmasına öncülük eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Refah Partisi Genel başkanı Fatih Erbakan’ı tebrik ederim.
Birkaç ay önce sosyal medyada KYK borçlarındaki faizle ilgili paylaşımları görünce gözlerime inanamamıştım. Daha doğrusu paylaşılan bu miktarlara inanmak istememiştim. Okuduğu dönemde 20-30 Bin TL kredi alan öğrencilerin yüz binleri geçen borçlarını gördüğümde aklım bunu kabul etmiyordu.
Öğrenim hayatında KYK kredisi alan eşimin borç tablosuna baktırmış hemen, onun ödeyeceği miktarın düşük olduğunu görünce rahatlamış ve yanlışlık olduğunu düşünmüştüm. Ancak paylaşılan miktarların yanlış olmadığını anlamak da uzun sürmedi. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun KYK faizlerinin silineceği yönündeki seçim vaatleri ve Fatih Erbakan’ın aynı minvaldeki konuşmaları, sosyal medyada paylaşılan görüntülerle bir araya gelince Hükümet bu konuda gereken adımı attı.
Kendimde KYK kredisi alarak eğitim hayatımı tamamlamış, ödemelerde sıkıntı çekmiş birisi olarak bu borcun ne anlama geldiğini çok iyi bilirim. Düşünün borç takviminde askerlik görevimi ifa ederken bile bu borca karşı yükümlüydüm ve borcu kapatana kadar akla karayı seçtim.
KYK kredilerindeki geri ödeme ve faiz olayı dünyanın en saçma sapan sistemiydi. Çünkü bir miktar kredi alıyorsunuz ama geriye ne kadar faizle ödeyeceğiniz belli değil. 20 Bin TL kredi aslanız, enflasyon yüzde 200 olduğunda ödeyeceğiniz para 60 Bin TL…Ama neyse ki Hükümet bu konuda geç kalınmış bir adımı atarak, KYK yükümlülerini büyük bir dertten kurtardı.
Bu borcun sadece ana paraya neden dönüştürülmediği, eski hükümetlerin neden yapmadığı da bir eleştiri konusu. Ancak geç de olsa atılan bu güzel adımlar, tebriği ve tekdiri hak ediyor. Emeği geçen herkese, konuyu gündeme taşıyan herkese teşekkür etmek gerekir. Bu konu siyasetin malzemesi değil, tebriğin bir olmazsa olmazıdır. Devletin tek kalemde 26 Milyar TL alacağından vazgeçmesi, devlete çok bir şey kaybettirmez, ama milyonlarca insanı rahatlatır.
Şimdi bence bu konuda atılması gereken tek bir adım daha var. Bu borçlar mezuniyetten 2 sene sonra ödenmeye başlıyor. Bu borcun artık Kılıçdaroğlu’nun ifade ettiği gibi 2 sene sonra çalışma hayatı başladıktan sonra ödenmeye başlamalı ve kişi aktif çalıştığı sürece ödemeler yapılmalıdır. Aksi halde işsiz olan kişilere bu yükü bindirmek doğru değil.