Ben bu Lütfü Türkkan meselesine kafayı taktım. Bir insan nasıl bu kadar çok skandalın içine karışır ama buna rağmen hep arkasında durulur aklım almıyor. Lütfü Türkkan’ın yediği haltlar bir değil bin olmuş durumda, ama kendisi halen daha Meclis de Milletvekili halen daha partisinin koruyup kolladığı bir isim.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Bingöl ziyaretinde, Şehit ağabeyinin yakasına yağpışan ve ağza alınmayacak şekilde bacısına küfreden Türkkan’ın o surat şekli gözümün önünden hiç gitmiyor. Ettiği o küfür hakla kulaklarımızda çınlıyor. Bu olaydan sonra Lütfü’nün uzun süre sesi çıkmadı. İlk olarak geçtiğimiz hafta Partisinin grup toplantısına katıldı, kendisine mikrofon uzatan ve olayı soran muhabirleri dikkate almayarak cevap vermedi. Oysa ki biz iyi biliriz ki kendisi konuşmayı çok sever, yeter ki mikrofon ve kamera görsün…
Bu olaydan sonra Türkkan ilk kez Pazartesi günü partisinin Gebze Teşkilatı’na geldi. Sadık Güvenç’in partililerle buluşmasında sözüm ona destek veren Türkkan, bir de konuşma gerçekleştirmiş. Karantina da olduğum için toplantıya katılamadım. Ama konuşmasını izleyip, fotolara baktığımda, o toplantıda ben mesleğimi unutup, 84 Milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından biri olarak davranabilir, kendisine hak etti cümleleri sarf edebilirdim.
Bu küfür hadisesinden sonra Lütfü Türkkan Şehit yakınından özür diledi mi? Şehit Ailelerinden özür diledi mi? Hepsinin cevabı hayır. Peki kimden özür diledi? Partisini zor durumda bıraktığı için Genel Başkanı Akşener’den özür diledi. Peki Meral Hanım kendisine ceza verdi mi, dostlar alışverişte görsün hesabı sadece Grup Başkanvekilliğinden aldı. Partisinden ihraç etmeye gücü yetmedi. Peki Akşener o şehit yakınından özür diledi mi? O da hayır…
İnsan da biraz utanma duygusu olsa bu olaydan sonra, hele hele özür de dilemedikten sonra insan içine çıkmaya utanır. Merak ediyorum insanların yüzüne hangi yüzle bakıyor, hangi yüzle oy istiyor. Yavuz hırsız ev sahibini bastırır hesabı, kamuoyu nezdinden itibarsızlaşmış bir siyasetçi halen daha insanlara hitap edebilme cesaretini gösteriyor.
Peki Lütfü Türkkan İHA Muhabiri Mustafa Uslu’nun kaçak çiftliğinde dövülmesi olayından sonra meslektaşımızdan özür diledi mi? Günlerce inkar ettiği çiftliğinin kaçak olduğu ortaya çıktı mı? Aynı Türkkan Ziraat Bankası’ndan aldığı krediyi geri ödedi mi? Yahu bu kişi resmen partisine de devlete yük. Ben bir vatandaş olarak kendisine hakkımı hela etmiyorum. Etmezsen etme çok mu önemli diyenler olabilir, Türkkan da kendine yakışır bir üslupla etme diyebilir, hatta her zaman yaptığı gibi küfür de edebilir. Onda utanma diye bir duygu olmadığı için ne düşündüğü önemli değil. Ben dört gözle Meclisten dokunulmazlığını kaldırılmasını ve hak ettiği cezayı almasını bekliyorum.