ABD’de geçtiğimiz hafta Cuma günü açıklanan enflasyon rakamları yüzde 8 olarak çıkmış ve bu rakam son 40 yılın en yüksek rakamı olarak yansımıştı. Tabi bizdeki enflasyonun yanında ABD enflasyonu hiçbir şey ve hatta biz bu rakama şükrederiz ama bu oran ABD’de ciddi önlemler paketini gündeme getirdi.
Dünya genelinde yaşanan enflasyondan payını alan ABD’nin Merkez Bankası FED’in Çarşamba gecesi faiz kararı merakla bekleniyordu. Ve FED, 75 baz puan faiz artışına giderek agresif bir tavır sergiledi. Beklenti 50 baz puandı ama enflasyon umulandan yüksek çıkınca FED Başkanı Powell bu kararı aldıklarını, her ay değerlendirmeye devam edeceklerini ve gerekirse Temmuz ayında da aynı oranlarda faiz artırımı yapacaklarını söyledi.
Bize göre Faiz sebep, enflasyon sonuçtu. Ama ABD’ye göre demek ki öyle değil. Demek ki ABD bu işi bilmiyor ve keşke bize bakıp örnek alsalardı. Powell konuşma yaparken bizim Maliye Bakanı Nureddin Nebati gözümün önüne geldi. Aradaki farkı görürken utandığımı belirtmek isterim.
Biz Türkiye Cumhuriyeti olarak ekonomiyi Bay Nebati’nin gözlerinde ararken, ABD ise sert tedbirlerde, ekonomik göstergelerde arıyor. Bay Nebati’ye bakarken gülme gelirken içimizden, Powell da ise ülkesine verdiği güveni gördüm. Bizim Bay Nebati, “Enflasyonla mücadele bizim işimiz değil” derken, Cumhurbaşkanı Erdoğan enflasyonu görmezden gelip, büyüme odaklı konuşmalar yaparken, Powell ise, “Büyüme bizim işimiz değil, bizim için önemli olan enflasyon ve fiyat istikrarı” dedi.
Aradaki farkı görüyor musunuz? Ekonomi nasıl yönetilir görüyor musunuz? Halkın yaşadığı enflasyonu düşürmeyi hedef edinen bir yönetimle, büyüme odaklı düşünen, halkı küçülürken kendi büyüyen bir yönetim hiçbir olur mu? İşte bu yüzden ABD dünyada süper güç iken, bizim ekonomimiz üçüncü dünya ülkelerine döndü. Asla faizci değilim, ama ekonomiyi Nebati’nin gözlerinde arayanlardan da değilim. Ekonomi verilerle yönetilir, ciddi tedbirlerle düzeltilir.