Hep gündemle ilgili yazacağız diye bir kaide yok. Bazen hayata dair konulara da değinmek gerekiyor. Çünkü yaşantımız zaman içerisinde çok sayıda hayat dersi çıkartıyor bizlere. Örnek alıp ibret alanlara ne mutlu. Tarihin tekerrür etmemesi için geçmişten ders ve ibret alıp geleceğe bu yönde yürümek gerekir.
*
Yazımıza konu başlığı için ilham kaynağı olan Güldestim türküsünün bir bölümünde, Ozan Hüseyin Karakuş duygularını şu sözlerle dile getiriyor:
Benim sevdalarım yeni filizlenir
Doymasa da toprak can can içinde
Şu kara günlerim yeni beyazlanır
Doymasa da yürek can can içinde
İnan değil sana kastım,
Cahille sohbeti kestim…
*
Bir nefeslik dünyada içerisinde huzurlu bir hayat akışı için sevmek, sevilmek, akile kulak verip, cahille sohbeti kesmek insanın ruhunu dinlendiren başlıca unsurlar. Ben kendi adıma ne zaman ki cahille sohbeti kestim, ne zaman ki had bilmeyen şizofrenlerin kirli sayfalarından uzaklaştım o zaman feraha erdim. Bu yüzdendir ki eksiklerin tamamlanması, her şeyin düzene girmesi, gönül rahatlığı…Ruhunu dinlendirmek için çok fazlasını yapmana gerek yok. Ruhunu daraltan, başını şişiren, eksiklerin tamamlanmasının önüne geçen engelleri kaldırırsan gerisi zaten seninle beraber geliyor. Kes cahille muhabbeti, kaale alma serzenişlerini, umursama, uzaklaş hayat sana rehber olur zaten. Varken yok saymak zaten en büyük ceza.
*
Burada kastedilen muhabbeti kesilen cahil, eğitim seviyesiyle alakalı durum değil. Burada hayata dair cahil olan, insanlıktan nasibini almamış, dünyanın kendi etrafında döndüğünü düşünen, sadece kendini düşünen, paylaşmayı bilmeyen, kendini üstün insan olarak görüp diğer bütün insanların ona hizmet etmek için yaratıldığını düşünen, laftan anlamayan cehalet sahibi, cümle israfı şahsiyetsizlerdir. Zaten bu tarife bakınca insan bile denilemez, tanımlanamayan bu kişilere…
*
İsteseniz de zaten bu “Cahil Cühela” ile yol yürüyemezsiniz. Onlar ancak kendi kendilerini tamamlarlar, kendi dünyalarında çıkar-menfaat ilişkileri düzeyinde yol alırlar. Bir gün menfaatleri çatışıp, ganimet paylaşımında anlaşma sağlayamadıklarında onlar da yeni köle düzenlerini kurmak için kavga edip yol ayrımına giderler. Aslında bir bakıma yeryüzünde ki sömürgeci-emperyalist düzenin bireye yansımasını anlattık. Hayata dair yazalım dediysek de yine bir şekilde politika yazının bir noktasında yakaladı bizi. Bu da bize övgü olsun…
*
Ben kendi adıma ilke edindim cahille muhatap olmamayı, kaale almamayı...Erkeği-Kadını farketmeksizin ruhu delikanlı olmayıp, ruhu bilmem ne olanların sureti, bedeni olsa da varlığı yok hükmündedir. Varlığı yok hükmünde olanın sinek vızıltısı, boş teneke gürültüsü gibi ses yapması beyhude bir çaba, laf- ı güzaf’tan ötesi değildir. Boşuna çemkirmeyin, sesiniz nefesinizin ötesine geçmiyor….
*
Evet efendim sevelim, sevilelim, cahille muhabbeti keselim çünkü bu dünya kimseye kalmaz. Layık olanı başımıza taç yapalım, olmayanı kendi kendine bırakalım…Hayat her şeye rağmen yaşamaya değer…Hayat her zorluğa rağmen güzel…