Salgın hastalıklarla mücadelenin en etkili yolunun aşı ve temizlik olduğu bilinen bir gerçek. 2 yıldır dünyamızı esir alan Korona Virüs salgını etkisini kaybetmiş değil. Aksine Omicron varyantıyla salgın boyut değiştirdi ve daha çabuk yayılır hale geldi. Şu anda etrafınızda kime baksanız, bir yakınınızın Korona Virüse yakalandığını ve karantina da olduğunu görüyor, işitiyorsunuz. Günlük vakaların 60 binin üzerinde seyrettiği, Omicronun İstanbul’u etkisi altına aldığı bir süreçte çevremizdeki herkesin Coıvid olması normal bir durum haline geldi.
Bu son varyantın yakaladığı kişilerden birisi de ben ve Ailem oldu. Geçtiğimiz hafta Salı günü bu sayfada Omicronun Gebze Bölgesinde hızla yayıldığı haberini yazdıktan bir gün sonra covide yakalandım. Perşembe günü yaptırdığım test pozitif çıkınca karantinaya girdim. Aynı şekilde ailemde korona virüse yakalandı. Bu arada Gebze basını ve kamuoyundan da çok sayıda ismin viürse yakalandığı haberleri elimize ulaştı. Öncelikle tüm hastalarımıza acil şifalar dilerim.
Benim karantina sürem bitmek üzere. Hastalığı hafif atlattım sayılır. İlk iki gün eklem ağrıları ve halsizlik nedeniyle zorlansam da diğer günler nezle şeklinde geçti. Hastalığı hafif sayılacak şekilde atlatmamdaki en önemli etken hiç kuşkusuz aşı. Birileri aşı karşıtlığı yapsa da, aşılar işe yaramıyor dese de siz bakmayın onlara. Hastalığı yaşayan birisi olarak şunu söyleyebilirim ki ben ve ailem aşıyla hayata tutunduk. 55 yaş üstü anne ve babam kronik hastalıklara var, ancak 3 do aşı oldukları için hastalığı gribal enfeksiyon gibi yaşadılar. 3 doz aşı olmasalardı eğer, hastane de çok sıkıntılı günler yaşayabilirdik. Çünkü biz binlerce insanımızı bu hastalığa aşı olmadığı için kurban verdik. Belki kendim de ağır geçireceğim bir hastalığı aşının oluşturduğu antikor sayesinde hastaneye bile gitmeden geride bıraktım.
Evet aşılar belki bulaşın önüne geçemedi ama, hastane yatışlarının önüne geçti, can kayıplarını düşürdü. Bu yüzden eğer kendimizi seviyorsak, eğer sevdiklerimize değer veriyorsak bir an evvel aşı olmalı ve aşı için teşvik etmeliyiz. En kötü aşının, aşısızlıktan daha iyi olduğu gerçeği unutmamalıyız. Sağlık bakanı Koca olmak üzere, tüm sağlık çalışanlarımız bu salgının son bulması ve can kayıpları yaşanmaması için avazları çıktığı kadar bağırıp aşı çağrısı yapıyorlar. Onların üzerindeki bu yükü almak ve ülkemizin aydınlık yarınları için sağlık çalışanlarımıza da destek olmak zorundayız.
Bu çağda aşı karşıtlığını anlamak da mümkün değil. Bilime güvenmek gerekir, yıllardır salgın hastalıklardan korunmak aşıyla mümkün olmuştur. Ben iki doz aşı olup, üçüncü doz için Turkovac sonuçlarını beklerken yakalandık bu virüse. Oysa şimdi diyorum ki keşke üçüncü dozumu yaptırsaydım, o zaman 2 günlük ağrıları da yaşamayabilirdim.
Bu nedenle lütfen ama lütfen aşılarımızı ihmal etmeyelim. Hatırlatma dozu gelenler bir an evvel yeni aşılarını yaptırsın, hiç aşı olmayanlar ise bir dakika vakit kaybetmeden hemen aşı olsunlar.