Doğuyorsun Mehmet'in kızı,
Büyüyorsun Ahmet'in kardeşi,
Evleniyorsun Ali'nin karısı,
Dünyaya bir can getiriyorsun Veli'nin annesi.
Ölüyorsun, mezar taşına bile kendi ismin yazılmıyor.
Bilmem kimin karısı, bilmem kimin kızı
Altı üstü insan doğup öleceğiz, bir iz bırakacağız.
Ama istiyorlar ki kadının izi de kalmasın.
Sanki dünyadaki her yasak kadın için koyulmuş,
Sanki din, sadece kadın için gönderilmiş
Bu coğrafyalarda kadın demek, hep daha fazla mücadele demek.
Dışlanmamak için, kabul görmek için, tacize uğramamak için, öldürülmemek için, okumak için hep daha fazla mücadele demek
Ama erkekler öyle mi?
Doğuyor büyüyor her şeyi hazır
Okumak isterse kimse ona neden okumak istiyorsun diye sormuyor.
Okuyup mühendis mi olacaksın başımıza diye yargılanmıyor.
Okuyan kadın işsiz kalınca laf oluyor ama erkeğe bakan babası var.
Bizim coğrafyamızda kadın, içine hapsolduğu kalıplardan çıkıp mutlu olamıyor.
Ayağındaki toplum ve ahlak zincirleri bir celsede boşayıp atamıyor.
Yazıyorum evet ama bilmiyorum bu cümlelerde belirli kalıp yargılardan geçerek okunacak.
Kadınların var olabilmek için, daha fazla mücadele etme gereği duymadığı bir coğrafya dileğiyle...