Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kocaeli programı, şehrimizde son bir haftanın gündemi oldu.
Gündem yaratan konuların başında, Ak Parti İl Başkanlığı ve Ak Partili belediyelerin bu programa katılımın yoğun olması için yaptığı çalışmalardı.
Ak Parti İl Başkanı Mehmet Ellibeş, 600 bin broşür dağıtıldığını, şehrin her yerindeki billboardların yanı sıra Bin adet afiş/pankart bastırıldığını söyledi. Kocaeli’nin tüm Ak Partili belediye başkanları ayrıca mahallelerde hoparlörlü araçlar gezdirdi, telefon ve mesajlarla vatandaşları mitinge davet etti.
Hatta ilgimi en çok çeken Derince Belediyesi oldu. Belediye başkanı Zeki Aygün, belediye önünde adeta tören düzenleyerek mitinge katılacak olan belediye çalışanlarını otobüslerle belediye önünden İzmit’e uğurladı!
Gündemde en çok yer alan Gebze Belediyesi’nin çalışanlara gönderdiği yazı da çarpıcıydı. Gebze Belediyesi logosuyla gönderilen yazıda, mitinge katılma durumunun bildirilmesi belirtildi.
Gebze Belediyesi açıklama yaparak, kendileriyle ilgili yapılan haberlerin maksatlı olduğunu ve ‘zoraki’ bir durum olmadığını söyledi.
Hangi işçi ve çalışan belediye başkanlarının bizzat müdahil olduğu ve neredeyse yoklama alındığı bir programa gönül rızasıyla katılabilir ki? Sonuçta herkes ekmeğinin peşinde!
Derince Belediye Başkanı Zeki Aygün’ün belediye önünde uğurladığı işçilerin oraya gelmeme durumu olabilir mi?
Aslında gelmek istediğim konu şu; partili Cumhurbaşkanlığı sisteminin yanlışlığı. En başından beri bunu savunuyorum. Mitinge katılan aynı zamanda Ak Partinin genel başkanı ve Ak Parti İl başkanlığının miting için yaptığı çalışmaları gayet normal karşılıyorum ama seçildiklerinde herkesin belediye başkanıyız deyip rozetini çıkaran belediye başkanlarının seferberlik ilan etmesini doğru bulmuyorum.
Belediye kaynaklarının sadece bir siyasi parti için kullanılmasını doğru bulmuyorum. Bu eskiden de yanlıştı, yapanlar gizli saklı yapardı ama şimdi resmen mitinge uğurlama törenleri yapılıyor!
Olacak şey değil!
Eskiden Cumhurbaşkanı herkesin Cumhurbaşkanıydı! Yani her siyasi partiye eşit mesafede, devleti ve milletin tamamını temsil eden biriydi. Yeni sistemde bu ne yazık ki bu değişti.
Eskiden Cumhurbaşkanı geldiğinde tüm vatandaşlar katılırdı şimdi o meydanlarda sadece Ak Partinin bayrakları ve üyeleri varsa bir düşünmek lazım!
Devletin işleyişi için de olumsuz bir durum aslında. Devlet kurumları da siyasi parti bürolarına dönüşüyor adeta!
Bugün Ak Parti var diye yanlış değil, hangi siyasi parti olursa olsun yanlış. Bugün Ak Parti Genel başkanı Cumhurbaşkanı ise yarın da başka bir partinin genel başkanı Cumhurbaşkanı olsa ve aynı şekilde belediye kaynakları aynı zamanda bir siyasi partinin genel başkanı olan Cumhurbaşkanı için harcansa da yanlış.
Bugün bunu yanlış bulmayanlar emin olun yarın başkası yaptığında yanlış bulacaklar!
Bizdeki yanlış da bu işte! Kutuplaşmış herkes. Her konu partizanca değerlendiriliyor, doğru ve tarafsız bakış açısı kaybolmuş!
Medya da böyle, devletin –siyasetten arınmış olması gereken- kurumları da böyle, vatandaş da böyle…
Bence bir an önce partili Cumhurbaşkanlığı sistemi değişmeli, devletin kadrolarının siyasallaşmasının önüne geçilmeli, belediye kaynaklarının siyasi faaliyetlere harcanması engellenmeli ve toplumda da bu siyaset kutuplaşması sona ermeli.
Yoksa yarın başkası gelir her şey tersine döner, öbür gün bir başkası gelir yine tersine döner.
Biz de ülke olarak yerimizde döner dururuz!