AŞK’ı iyice tüketim çılgınlığına teslim ettiler…
Bir aşkı yılın bir gününe sığdırarak, insanların karşısındakine aşkını ifade etmesini geleneksel bir tembellik yöntemine ve kapitalist dünyanın süslü pazarlama dünyasına teslim etmek…
Birbirini gerçekten sevdiğini sanan insanların, aşkı hissetmek için yılın sadece bir gününü beklemeleri, birbirlerine aşık olduklarını söylemeleri için başka birilerinin hazırlamış olduğu etkinliğe muhtaç olmaları…
Ne kadar da zavallılık değil mi!
…
Yıllardan beri böyle.
Rezervasyonlu ve özel sürprizlerle dolu lüks restoran programları…
Güya aşkını kanıtlamak için alınan pahalı hediyeler…
Normal günde ödenen fiyatın iki misline alınabilen çiçekler…
Yüzde bilmem kaç dev indirimli pırlanta hediyeler!
…
Hiçbirisi inandırıcı değil.
Çünkü şu bir gerçek ki, Aşkın ne yaşı vardır, ne zamanı ne de yılın bir gününe hapsedilmiş özel bir günü…
…
Günümüzde aşk kelimesi, herkesin ağzında şekerli bir sakız gibi ama çok büyük çoğunluğu sakızı çiğnedikten sonra –tadı kaçınca- tükürüyor.
Emek ve çaba harcamak yok, fedakarlık yok, anlayış yok, saygı yok, tahammül göstermek yok, empati yok…
Günümüzde ilişkiler tamamen çıkar ve menfaat üzerine kurulmuş durumda. Kimilerinin aşktan beklediği cinsellik, kimilerinin menfaat, kimilerinin de gününü gün etmek ya da farklı beklentilerini gerçekleştirmek…
…
Birçok kişi günümüz aşklarının neden kısa sürdüğüne akıl erdiremiyor. Oysa şu çok açık ki, kolay kazanılan bir şey o kadar değersizdir ve o kadar kolay kaybedilir.
İletişim teknolojisinin gelişmesiyle birlikte neredeyse günübirlik aşklar türedi hayatımızda.
Sabah başlayıp akşam sona eren!
Oysa sabırla işlenen, fedakarlıklarla ve zorluklarla kazanılan aşklar o derecede kıymetlidir ve hiç kimse zor kazandığı kıymetli bir şeyi kolayca kaybetmeyi göze alamaz!
…
Ne demiş bir gönül adamı:
‘Aşk’ın hiçbir sıfata ve tanımlamaya ihtiyacı yoktur.
Başlı başına bir dünyadır aşk
Ya tam ortasındasındır, merkezinde,
Ya da dışındasındır, hasretinde…”
…
Aşkı yılın bir gününe hapsedenlerden, böyle bir aşkı anlamalarını beklemek de çok anlamsız olur sanırım!