İşsizlik ülkemizin en önemli sorunlarından biri ve ülkemizi yönetenler tarafından bir türlü çözümlenmeyen, bu sorun her ay yapılan açıklamalarla gündeme geliyor.
Bu kez TÜİK tarafından yapılan rakamsal veri ile İŞKUR’un rakamsal verileri arasında ciddi bir fark oluşturdu.
Bu ciddi farkı ve işsizlik ile ilgili çözüm önerisi açıklayan sendikalar konuya farklı bir bakış açısı getirdi.
TÜİK yaptığı açıklamada,
Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2021 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre 11 bin kişi artarak 3 milyon 965 bin kişi oldu.
İşsizlik oranı önceki aya göre yüzde 0,1 artarak yüzde 12,1 seviyesinde gerçekleşti. İfadelerine yer verdi.
İŞKUR'a göre Ağustos 2021'de kayıtlı işsiz sayısı 199 bin 385 kişi arttı.
Aradaki farkın 188 bin 385 kişi olması doğal olarak kafaları karıştırdı.
TÜİK’in yaptığı her açıklamadaki verilerin güvenirliliği hep tartışılıyordu,
Bu kez de işsizlik verileri konusunda da iki kurumun farklı çıkan rakamları sonrasında TÜİK’in güvenirliği bir kez daha tartışmaya açıldı.
İki kurumun işsizlik verileri ile ilgili yaptığı açıklamaya ve aradaki farka dikkat çeken,
Araştırma yapan sendikalar, ‘iki kurumun işsiz sayıları arasında uçurum var’ ibaresini kullandı.
Bu tespit yaptıktan sonra, işsizlikle mücadele için neler yapılmalı?
Sorusuna yanıt bulmak içinde öneriler açıklandı.
İşte öneriler,
-İşten çıkarmalar Covid-19 pandemisi süresince kesin olarak yasaklanmalıdır.
-Güvencesiz çalışma biçimlerine son verilmeli, tüm taşeron işçilere kadro verilmelidir. Kamu taşeron işçileri kamu işçisi olarak kadroya alınmalıdır.
-İş Yasasının 25/II. Maddesi yeniden düzenlenmeli ve keyfi işten çıkarmalar sona ermelidir.
-İşsizlik sigortası ödeneğinden yararlanma koşulları ve ödenek miktarı iyileştirilmelidir.
-Covid-19 koşullarında İşsizlik Sigortası Fonu ödeneklerinden yararlanmada ön koşul aranmamalıdır.
-İşsizlik Sigortası Fonu'nun amaç dışı kullanımına son verilmelidir. Fon'dan işverenlere dönük teşvik ve destekler sona erdirilmelidir.
-Herkesin çalışması için, herkesin daha az çalışması” ilkesi doğrultusunda haftalık çalışma süresi gelir kaybı olmaksızın 37,5 saate, fazla mesailer için uygulanan yıllık 270 saat sınırı, 90 saat düşürülmelidir.