Bu gidiş nereye? Tüm dünyada istisnasız her ülkeyi etkileyen enflasyon, yükselmekte epey ısrarcı bir duruş sergiliyor. Enflasyonun ne olduğu ve küresel piyasaları nasıl etkilediği artık yediden yetmişe herkes tarafından bilinen bir olgu haline gelmiş durumda. Geçirdiğimiz ve maalesef halen daha geçirmeye devam ediyor olduğumuz pandemi belasından sonra, globalde ülke ekonomilerinin her 30 yılda bir olduğu gibi kendini tabiri caizse resetlemesinin sinyali son birkaç aydır mütemadiyen veriliyordu. Fakat 2021 sonu ve 2022 başı itibariyle tüm dünya tarafından bu durum kabullenildi ve gizlenilmekten vazgeçildi. Afrika'dan Amerika'ya, Avrupa'dan Asya'ya neredeyse tüm ülkeler art arda önlemler alarak faiz artışı gibi alışılagelmiş geleneksel tedbirleri almaya başladılar. Fakat biz ve bir elin parmak sayısını geçmeyecek bir kaç ülke daha bu konuda alışılagelmişin dışında gelenekselin aksine farklı bir para politikası yönetiyor. Amiyane tabirle ''bir şey deniyoruz''. Peki nedir bu bir şey? Faiz indirme politikası mantıklı yahut sürdürülebilir miydi? Bunu ilerde göreceğiz fakat kesin olan tek bir şey var ki küresel piyasalarda külli olarak bir kriz ve endişe durumu hakim. Elbette her kriz döneminde olduğu gibi bu kriz döneminden de birçok yeni mega zengin türeyecektir. Ancak bu binde birlik kesim dışında kalan baskın çoğunluk olarak maalesef fakirleşiyor ve alım gücümüzü iyiden iyiye yitiriyoruz. Üstelik size güzel bir teselli vereyim sayın okur; Tüm dünya ülkelerinin alım gücü azalıyor.
Henüz 26 ocakta toplanan Amerikan Merkez Bankası (FED) faizleri sabit bıraktığını açıkladı. Ancak bilindiği üzere geçtiğimiz günlerde ABD'de 2021 enflasyonu yüzde 7 olarak açıklanmıştı ve Haziran 1982'den bu yana ABD'de en yüksek faiz oranı görülmüştü. Üstelik ekonomistlerin tahmini FED'in mart ayı ve sonrasında baskın faiz artışına gideceği yönünde. Kaldı ki bu şahsımın da katıldığı bir fikir zira bu bir sır değil ve görünen köy kılavuz istemiyor. Bunun yanında FED aynı zamanda varlık alımlarını azaltıp sonlandırma seviyesine doğru getirdi. Türkiye'deki reel enflasyon durumundan bahsetmemize de gerek yok sanırım. Peki böylesine enflasyonist ortamlarda finansal piyasalar nasıl hareket edecek?
''Tarih tekerrürden ibarettir'' diyen üstad Mehmet Akif ne de güzel söylemiş. Aynen yine tarih tekerrür edecek. Enflasyonist ortamda kesinlikle yatırım tavsiyesi anlamına gelmemekle birlikte altın, gümüş gibi güvenli limanlar çılgın artışlar gösterecek gibi görünüyor. Zira bilindiği gibi altın, gümüş gibi emtialar arzı (toplam adedi) kısıtlı ürünler olduğundan ve doğrudan dolar kuruyla bağlantılı hareket eden ürünlerden olduğu için bu tip güvensiz ortamlarda her zaman bir kaçış limanı olarak görülür ve yatırımcıyı çeker. Bu hep böyle olmuştur ve yatırımcı için hiç de mantıksız değildir. Zira Amerikan borsası NASDAQ, Türk borsası BİST ve kripto para borsalarının geldiği durum ortada ve inanın hiç çekici olmamakla birlikte şu an güvenli trend alanları da bu alanlarda oluşmuş değil. Bu nedenle klasik borsalar ve kripto para borsalarından ziyade vatandaş özellikle gram altın ve gümüşe yatırım yaparak kendini enflasyondan korumanın yollarını arıyor. Hal böyle olunca da altın ve gümüşe ''kaçıldığını'' söylemek de hiç zor olmuyor. Zira altın ve gümüşe karşı memleketimizde özellikle sayın Cumhurbaşkanının açıklaması ile yapılan ''dövize endeksli mevduat düzenlemelerinin'' maalesef suni bir kur indirme baskısı olmaktan ileri gidemediği vatandaşça kabul görüyor. Bu nedenle yatırımcının uzun bir süre daha altın ve gümüş ürünlerine kaçışı kolayca öngörülebilir bir durum olarak karşımıza çıkıyor.
Son olarak kripto para borsalarında geri dönüş sinyallerinin oluşması ve muhtemel bir yükseliş trendinin başlayabilmesi için ise Amerika'nın faiz artışlarını bitirmesinin ve sonrasında da piyasaların bu durumu 1-2 ay sindirmesinin gerektiğini düşünüyorum. Biraz önce de belirttiğim üzere bu Av. Bilal Durmuş KURT olarak yalnızca benim naçizane araştırmalarım, çalışmalarım ve öngörülerim olup kesinlikle bir yatırım tavsiyesi içermemektedir. Bu hususu da bildirdikten sonra tarihe not düşelim bakalım. Görelim bu müstesna vaziyetteki dünya bize neler getirecek...
AV. BİLAL DURMUŞ KURT