Tesadüflere inanır mısınız
Adil Tarık Özkurt
Merhaba değerli okurlar,
Hepimizin çocukluğundan itibaren arkadaşları olmaya başlar.
Çocukluk arkadaşları, lise arkadaşları, üniversite arkadaşları ve iş arkadaşları olarak devam eder.
Her birinin yeri ayrıdır, her biriyle farklı tecrübeler edinirsin ve her biri çok değerlidir.
Ben de üniversite hayatımı Ankara’da geçirdim. Orada çok güzel arkadaşlıklar edindim. Bunlardan bir tanesi de bu haftaki konunun içeriğini oluşturan Furkan ‘ın değerli babası Hasan Koca.
Çok yemeklerini yemişimdir. Çok desteklerini görmüşümdür.
Kendisi Ankara Fen Lisesi’nde Fizik Öğretmenliği yapıp oradan emekli oldu.
Yazılarımı okurken çok beğendiğini ve konu önerilerinde bulunmak istediğini söyledi.
E böyle demişken de Hasan Amcamın değerli fikirlerini sizinle paylaşmazsam olmazdı.
Bu haftaki içeriğimiz değerli Hasan Amca’mdan.
Kendi kaleminden olduğu gibi aktarıyorum keyifli okumalar dilerim…
***
“ Kâinatın tesadüfen oluşma ihtimali, bilimsel veriler ve mantıksal çıkarımlar doğrultusunda neredeyse sıfıra yakındır. Çünkü evrendeki hassas dengeler, fiziksel sabitler ve düzenli yapı, bir "rastlantısallık" yerine bilinçli bir tasarımı işaret eder. Bu durumu açıklamak için aşağıdaki delilleri ele alabiliriz:
1. KOZMİK HASSAS AYAR (FINE-TUNING)
Evrende yaşamın var olabilmesi için gereken fiziksel sabitler (örneğin, kütleçekim sabiti, elektromanyetik kuvvet sabiti, Planck sabiti) inanılmaz bir hassasiyetle ayarlanmıştır. Bu sabitlerde en küçük bir sapma, evrenin varlığını veya yaşama uygun olmasını imkânsız hale getirirdi.
Örnek: Kütleçekim sabiti sadece %0,00000000000001 değişseydi, yıldızlar oluşamazdı ve yaşam mümkün olmazdı.
Analojik Açıklama: Bu, 10^60'ta 1 hassasiyetle bir ok atışının hedefi vurmasına benzer.
2. ENTROPİ VE DÜZEN
Termodinamiğin ikinci yasasına göre evrenin doğal eğilimi düzensizliğe (entropi artışına) yöneliktir. Ancak, evrendeki düzenli yapı (galaksiler, yıldızlar, gezegenler ve yaşam) bu eğilimi tersine çevirmiştir. Bu durum, bilinçli bir düzenleyiciye işaret eder.
3. CANLI HÜCRELERİN KOMPLEKS YAPISI
En basit canlı hücre bile, rastgele kimyasal reaksiyonlarla oluşamayacak kadar karmaşıktır. Bir protein molekülünün bile doğru sırayla oluşma olasılığı, 10^164’te 1’dir. Bu, tesadüfen bir ansiklopedinin tamamını harf harf yazabilme ihtimaline benzer.
Fred Hoyle’nin Yorumu: "Bir hücrenin rastgele oluşması, bir hurda yığınının kendiliğinden bir Boeing 747’ye dönüşmesi kadar imkânsızdır."
4. BIG BANG VE YARATILIŞ
Big Bang Teorisi, evrenin yaklaşık 13,8 milyar yıl önce bir başlangıcı olduğunu kanıtlar. Eğer evrenin bir başlangıcı varsa, bu başlangıcı başlatan bir sebep olmalıdır. Sebebin fiziksel evrenin dışında, zamandan ve mekândan bağımsız olması gerekir.
5. İSTATİSTİKSEL İMKÂNSIZLIK
Roger Penrose, evrenin tesadüfen oluşma ihtimalini 10^10^123’te 1 olarak hesaplamıştır. Bu sayı, evrendeki atom sayısından bile astronomik derecede büyüktür, ki bu durum tesadüfi oluşumu imkânsız kılar.
SONUÇ
Kâinatın tesadüfen oluşma ihtimali bilimsel, mantıksal ve istatistiksel açıdan neredeyse sıfırdır.”
***
Sağlıklı, mutlu ve huzurlu haftalar dilerim.
"Evrenin temelinde rastlantı var gibi görünüyor, ancak bu rastlantı bile belli bir düzene bağlıdır." Werner Heisenberg