Merhaba değerli okurlar,

-Düzelicez inşallah.

-Ne zaman abi? Mezara girince mi?

Ülke olarak zor zamanlardan geçiyoruz. Neyin doğru, neyin yanlış olduğunu, kime güvenip kime güvenemeyeceğimizi. Kimin doğruyu söyleyip, kimin doğruyu söylemediğini bilemiyoruz.

Hep bir kafa karışıklığı ve yorgunluk ile karşı karşıyayız.

Aslında Türk milleti olarak bunları düşünmememiz gerekli. Bilim, sanat, müzik, tarih, gezilecek yerler vb. şeyler konuşmamız gerekirken gündemimiz hep dolu.

Arkadaşlarımız ile buluştuğumuzda siyasileri, bürokratları, ekonomiyi konuşmamamız lazım. Kişilerin ilgisine göre kültürel etkinlikleri, yaklaşan konserleri, günümüzdeki bilim ve teknolojileri vb. şeyleri konuşmamız lazım.

Ancak bir Ortadoğu ülkesi olarak bunları konuşamıyoruz. Sadece şimdi değil uzun zamandır konuşamıyoruz maalesef.

Bunları konuşunca gelişeceğiz, bunları konuşunca yeni fikirler ortaya atılacak, bunları konuşunca mutlu olacağız.

Ömrümüzün 16 yılını (üniversite de okursak) okullarda geçiriyoruz. Sürekli yeni bilgiler, yeni şeyler öğreniyoruz. Çoğu teorik olan, kafamızda canlandıramadığımız soyut bilgiler olarak kalıyor.

Bütün eğitim hayatımızda hepimizin kafasındaki soru şuydu. “Ben bu öğrendiklerimi gündelik hayatta nerede kullanacağım? “

Bugün sizlere bunun ile ilgili bir bilim insanından bahsedeceğim.

Fransız asıllı bir matematikçi Abraham de Moivre.

1667 ile 1754 yılları arasında yaşamış olan Moivre olasılık teorisi ve kompleks sayılar üzerine yaptığı çalışmalar ile tanınmaktadır. Dini görüşü sebebiyle Fransa’dan İngiltere’ye göç etmek zorunda kalan Moivre hayatının büyük bir bölümünü burada geçirmiştir.

Hani çoğumuzun sevmediği trigonometri dersindeki formüller vardı ya cosx sinx bunların kompleks sayılar ile bağlantılı formülasyonunu bulmuştur adına da “De Moivre Teoremi” adı verilmiştir.

Olasılık teorisi ve normal dağılım teorilerine de önemli katkılarda bulunmuştur.

Ama asıl önemli çalışması hepimizin problemi olan matematiği gündelik hayatta kullanmasıdır. Ne mi yapmıştır?

Ölüm gününü hesaplamıştır!

Evet yanlış okumadınız ölüm gününü hesaplamıştır. Bu tabi bir hikayedir gerçekliği tartışılmaktadır.

Ama bu mite göre, yaş aldıkça uyku süresinin her gün yaklaşık 15 dakika arttığını fark etmiştir. Bunun üzerine, uykusunun toplam 24 saate ulaştığı günü kendi ölüm tarihi olarak hesaplamıştır.

Bu hesaba göre, 27 Kasım 1754’te öleceğini öngörmüş ve gerçekten de o gün ölmüştür.

Yani Moivre günlük hayatımızda ne işimize yarayacak sorusunun en güzel (aslında bir bakıma kötü) cevabını vermiştir.

Bilimin nasıl kullanıldığı, bizlere öğretilen bilgilerin nasıl değerlendirileceği tamamen bizlere kalmıştır. Kimi atom bombası yapmıştır, kimi ölümcül bir vebanın aşısını üretmiştir.

Biz bilim konuşalım derken ölüm tarihimizi konuşmayalım tabi. Bilim içerisinde konuşulacak ve araştırılacak çok fazla güzel konu var..

En başta dediğimiz gibi ne doğru ne yanlış bilmiyoruz ama araştırmayı bırakmıyoruz.

Bir sonraki hafta görüşmek dileğiyle…

Sağlık, mutlu ve huzurlu haftalar dilerim.

“Büyük keşiflerin çoğu, cesurca sorulan basit sorularla başlamıştır.”Niels Bohr