‘TTB’NİN ÖNERİLERİ HAYATA GEÇİRİLSEYDİ BU KADAR ÖLÜM YAŞANIR MIYDI?’
TTB’nin, salgının ilk başından bu yana atılması gerekilen adımları dile getirdiğini belirten TTB Başkanı Sinan Adıyaman, “Birliğimize üye olan hekimlerin hak ve menfaatlerini korumak ödevimizdir. Dahası halkın sağlığını korumak için faaliyetlerde bulunmak, halk sağlığı ve tıp alanındaki sorunlarda resmi makamlarla karşılıklı işbirliği yapmak bizim yükümlülüğümüzdür” dedi. TTB’nin salgının başından bu yana vurguladığı önemli konuları sıralayan Adıyaman şunları kaydetti:
“Salgının altıncı ayını geride bıraktığımız şu günlerde geçmişten bugüne kadar Türk Tabipleri Birliği olarak vurguladığımız en önemli konular; verilerin şeffaf ve güvenilir olması, sağlık çalışanlarının nitelikli koruyucu ekipman eksikliği yaşamaması, test sayısının arttırılması, salgınla mücadelenin hastane değil birinci basamak merkezli yürütülmesi, sağlık sisteminin bu durum dikkate alınarak düzenlenmesi, yeniden açılmanın ve gerektiğinde kapanmanın epidemiyoloji bilimi çerçevesine uyarak şekillendirilmesi, gerektiğinde uygulanacak fiziksel hareketlik kısıtlamasının kamu ve özel sektör çalışanlarının tümünü kapsaması, salgından en çok etkilenen grupların belirlenerek onlara özel önlemler alınması, yerel yönetimlerin salgınla mücadelenin bileşeni haline getirilmesi ve pandemi mücadelesinin kişisel önlemlere bırakılmayıp, suçlama ve damgalama yapılmadan kamusal önlemlerle yetkinleştirilmesi konularıydı. Şimdi şu sorunun yanıtını hepimizin vermesi gerekiyor: Eğer Türk Tabipleri Birliği’nin bu başlıklar halinde özetleyebileceğimiz önerileri hayata geçirilseydi, eğer bizlerle sürekli, yapıcı, açık, eşitlikçi bir görüşme ve salgın kontrolü eşgüdümü sağlansaydı bugün Türkiye’de bu kadar hasta ve ölüm yaşanır mıydı? 41’i hekim olmak üzere 95 sağlık çalışanını kaybeder miydik?”
‘PANDEMİYİ ANLAMAK İSTİYORUZ’
Salgının altıncı ayına ilişkin hazırlanan raporun sloganının “Salgın Yönetilemiyor, Fırtına Kapıda” olduğunu belirten TTB Covid-19 İzleme Grubu üyelerinden Doç. Dr. Osman Elbek online toplantıda rapora ilişkin bir sunum gerçekleştirdi. Salgının başından bu yana 41’i hekim 95 sağlık çalışanının ve 7 bin 506 kişinin Covid-19 nedeniyle yaşamını yitirdiğini belirten Elbek, “Bu pandemiyi anlamak istiyoruz. Yargılamak, suçlamakla ve damgalamak değil pandemiyi anlamak istiyoruz” dedi.
Farklı disiplinlerden uzmanların katkı sağladığı, dünyada ve Türkiye’de salgının boyutuna ilişkin istatistiklerin yer aldığı rapora ilişkin sunum yapan Elbek’in açıklamalarından öne çıkan ifadeler şu şekilde sıralandı:
SAĞLIK ÇALIŞANLARINI KAYBEDERSEK PANDEMİNİN ALTINDAN KALKAMAYIZ: Bu raporda tanıklıklara ve deneyimlere izin vermeye çalıştık. Örneğin Ege Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi’nde çalışan sağlığı birimlerindekilerin diğer hastanelerden öğreneceği, aktaracağı pek çok şey olduğunu düşünüyoruz. Bu pandemi ortamında bir doktorun hasta olmasının ne anlama geldiğinin peşine düşmeye çalıştık. Rakamları ete kemiğe büründürmeyi hedefledik. Bu süreci dayanışarak aşabileceğimizi vurgulamaya çalıştık. Galatasaray Üniversitesi Toplumsal Araştırmalar Merkezi tarafından yapılan araştırma bize çok çarpıcı bir şey söylüyor. Hekimler adaletsizce yaklaşımlara maruz kalmaktadır. Bu kadar yükün altına girmiş sağlık çalışanlarını kaybedersek biz bu pandeminin altından kalkamayız. Sağlık çalışanlarını korumak ve değerli hissettirebilecek uygulamalar var. En önemlisi hastalandıkları zaman hastalıklarının adı konması. Dünyada Almanya, Belçika, Güney Afrika, İtalya, Kanada ve Malezya Covid-19’u sağlık çalışanları için meslek hastalığı kabul etmiştir. Türkiye’de hala meslek hastalığı olarak kabul edilmemektedir.
Güncel
21 Eylül 2020 - 17:15
TTB'nin Covid raporu: Eylül sonrası tsunami
Hazırlanan rapora ilişkin sunum yapan ve 1 Haziran itibariyle uygulanan yeniden açılma döneminin bilimsel kriterlere uygun yapılmadığını belirten Doç. Dr. Osman Elbek, “Önümüzdeki dönemde eylül sonrası tsunamisi bizi bekliyor. Önümüzdeki aylara yüksek bir toplumsal bulaş havuzuyla giriyoruz” dedi.
Güncel
21 Eylül 2020 - 17:15