BIST10.924,53%-1.3
USD42.213%0,24
EURO48,8961 %0.49
ALTIN5.434,09 %0.83

Pişmaniyeyi marka yapan İzmit sevdalısı: Yaşar Can

Kocaeli’nin sevilen simalarından, Öz Can Pişmaniye Gıda Sanayii ve Ticaret Limited Şirketi ortaklarından Yaşar Can ile kentin kültürel simgelerinden olan pişmaniye üzerine ve kendisinin yaşamı hakkında uzun ve içten bir röportaj gerçekleştirdik. Yaşar Can, yalnızca bir pişmaniye üreticisi değil, aynı zamanda memleketine Kocaeli’ye ve İzmit’e gönülden bağlı bir kişi olmasının özelliğiyle “Bu şehre borcum var, onu ödüyorum” mesajını verdi.

Güncelleme Tarihi: 28 Temmuz 2025 09:45
Abone OlGoogle News

Röportaj ekibimiz gazetemizin sorumlu yazı işleri müdürü Orhan Balcı, İdari Müdürümüz ve köşe yazarımız Tuğrul Kırankaya, muhabirimiz Oğuzhan Hafızoğlu ile foto muhabirimiz ve köşe yazarımız Ziya Ulaş sordu, İş insanı, kentimizin markasından biri olan “Pişmaniyeyi” yıldızlaştıran, Kocaelispor sevdalısı Yaşar Can yanıtladı.

 

“YATIRIM OLMAYINCA İŞSİZLİK ORTAYA ÇIKIYOR”

“İşimiz yoğun ama finansal işler çok zor,” diyerek söze başlayan Yaşar Can, faizlerin yatırım yapılmasının zorlaştırdığını belirterek, “Gelir faize gidiyor, yatırım yapamıyorsun. Yatırım olmayınca da işsizlik ortaya çıkıyor.” dedi. Pandemi döneminde devletin politikasının doğru olduğunu söyleyen Can, “Devlet o dönem bizleri batırmadı. Pandemide başka türlü bir yönelim olsaydı ekonomi iyice sarsılırdı” dedi.

 “NEREDEYSE TÜM DÜNYADAYIZ”

Öz Can Pişmaniye’nin dünyadaki birçok noktada olduğunu söyleyen Can, “Pişmaniyemiz bugün yurt içinde ortalama 30 noktada satılıyor. Ama asıl büyüme yurt dışında. Amerika, Avustralya, İngiltere, Kanada, Avrupa... Neredeyse her kıtadayız. Ama dikkat ediyoruz, her ülkede bir bayiyle çalışmaya gayret ediyoruz. Yurt dışında 3-4 bayi olunca piyasa bozuluyor” ifadelerini kullandı.

“BEN DUYGU SATIYORUM PİŞMANİYE DEĞİL”

İmalatta 110 kişinin çalıştığını söyleyen Can, “Bir ara 130 kişiye çıktık ama verimsizlik oldu. Ben pişmaniye değil, duygu satmak istiyorum. İnsanlara değerli olduklarını hissettirmemiz lazım. Ahşap kutular, ambalajlar, özel sunumlar hep bu yüzden. Cumhurbaşkanına ahşap götürülüyor ama ‘Daha iyisi yok mu?’ deniyor. O yüzden ben Türkiye’yi, dünyayı geziyorum, market sunumlarını inceliyorum ve gözlemler yapıyorum. Daha iyisini yapmaya çalışıyorum” dedi.

 

“MALİYET DENGESİ SAĞLADIK”

Pişmaniye sektörünün maliyetli olduğunu belirten Yaşar Can, kendilerinin daha kaliteli hizmet vermek için çeşitli yönelimler yaptıklarını ve maliyet dengesini ayarladıklarını dile getirdi. Can, “1999’da başladığımızda 10 liraya satılan pişmaniyenin 3 lirası ambalaja gidiyordu. Kağıdı 1.5 liraya satan firma bunu 50 kuruşa mal ediyordu. Dedik ki bu iş böyle olmaz, matbaamızı kurduk. Bu hamle sayesinde maliyetler düştü, yeni pazarlara girildi ve satışlar arttı. Kazandıkça yatırım yaptık, yatırım yaptıkça kazandık. Bu bir sarmal” ifadelerini kullandı.

 

“ÇOK İYİ BİR USTAYLA ÜRETİYORUZ”

İzmit Pişmaniyesi’nin farkı hakkında konuşan Yaşar Can, pişmaniyenin ana vatanının İran olduğunu ve yapılmaya devam edildiğini belirtip tatlının acem kültüründen geldiğini vurguladı. “İran’da amaç çok satmak. Biz ise daha kaliteli ürün çıkarmak istiyoruz. Pişmaniye hamurunu 8 saatte pişiriyoruz. Az ateşte olsa çiğ kalır, fazla ateşte ise kokar. Ustamız sağ olsun bu konuda çok yetenekli. Günde 3 ton ürün çıkarıyoruz” dedi.

 

“İZMİT’İN HAVASI PİŞMANİYEYE İYİ GELİYOR”

İzmit Pişmaniyesi’nde İzmit’in havasının önemli olduğunu vurgulayan Can, kentin havasının ve neminin pişmaniyeye iyi geldiğini ve İzmit Pişmaniyesi’nin en önemli farkının buradan kaynaklandığını dile getirdi.

 

“HAMUR SATIYORDUM”

Yaşar Can, rahmetli babası Hüseyin Can ile geçmişte yaşadığı tatlı bir anıyı da şöyle anlatıyor: “Bir gün hamur satıyorum babam gördü, ‘Bu ne dedi?’ ben de satıyorum para kazanıyorum dedim. Babam da ‘Para her şey değil. Herkesin pişmaniyesi güzel olur o zaman. Bizim farkımız Ortadan kalkar’ dedi. Bize has bir pişmaniyemiz var. Çok şükür beğeniliyor” sözlerini kullandı.

FİKİRLER ÜZERİNDE GÖZLEM VE ÇIKARIM

Gözlem yapmanın ve insanların fikirleri üzerinden çıkarım yapmanın çok önemli olduğunu söyleyen Can, “Bir gün dost ortamındayız biri. ‘Lokumda süt var mı?’ dedi. Ben de yok dedim, sonra niye yok diye düşündüm. Ustaya söyledim suyu biraz keselim süt koyalım dedim. Sonuç, lokum olmadı ama mükemmel bir ezme yaptık. Ama bizim malımız değersiz. Adam bir tır mal gönderiyor atıyorum 100 bin euro tutuyor biz bir tır yolluyoruz 20 bin euro tutuyor. Piyasası bu maalesef” dedi.

  

"EN BÜYÜK RAKİBİM, EN İYİ DOSTUM”

İpek Pişmaniye hakkında konuşan Yaşar Can, “En büyük rakibim o, en büyük dostum da o.” diye konuştu. İpek Pişmaniyesi’nin güzel olduğunu belirten Yaşar Can, onların müşterisine kendilerinin mal teklif etmediğini onların da aynı şekilde davrandığını ve aralarında güzel bir ilişki olduğunu söyledi. Can, “Ben rakip dememeyi öğrendim, onlar benim meslektaşım. İşlerini çok iyi yapıyorlar. Herkes benden pişmaniye istese yetiştiremem ki. Onlara da ihtiyacımız var.” diye konuştu. Can, “İpek Pişmaniye yeni bir sunum ve kutular çıkarmış çok güzel olmuş. Tebrik ediyorum, bakış açısını değiştirmişler. Bazen biz yenilik yapıyoruz bazen onlar yapıyor. Mesleğimize hizmet ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“SEKTÖRDE ELEMAN SIKINTISI BÜYÜK”

Pişmaniye sektörüne personel ve usta sıkıntısının yaşandığını belirten Can, gençlerin bu işlerle çok ilgilenmediğinden yakındı. Can, “Benim bir tane ustam var. Ona bir şey olursa ne yapacağım diye düşünüyorum. Gençler daha az iş yapayım, daha çok para kazanayım diye düşünüyor” dedi. Herkesin bir maaşının olduğunu ama ustasının maaşının olmadığını dile getiren Can, “Benim ustam gibisi dünyada yok. Ustam kaç lira derse o kadar alır. Ev lazımsa ev, araba lazımsa araba.” ifadelerini kullandı.

 

“BİZİM SEKTÖRDE GERİ DÖNÜŞÜM YOK”

“Pişmaniyenin geri dönüşümü yok. Bozup tekrar yapma şansın yok ama bütününü geri alırız. Biz onları kendimiz tasfiye eder ve atarız. Bunu satmasınlar diye atarız. Çünkü üzerinde Öz Can Pişmaniye yazıyor. Bana bir sefer zarar verebilir herkes. Adam gelmiştir çok pişmaniye almıştır, ilk malı biz veririz ikinciyi müşteri alır. Satılmayan mal oldu mu raftan çekeriz, satılan bir ürün koyarız.”

 

PİŞMANİYE FESTİVALİ ÖNEMLİ

Kocaelispor, Pişmaniye ve Çenesuyu kentimizin en önemli markaları diyen Can, “Pişmaniyeyi tanıtmak, sevdirmek en önemli seçeneklerimizden biri oluyor. Geçmişte kentimizde yaşayanlar evlerine pişmaniye almazlardı, sadece kent dışına giderken hediye götürürlerdi. Günümüzde artık kent insanı da kendi evine pişmaniye alıyor. Bu nedenle tanıtım, Pişmaniye Festivali gibi etkinlikler önemli. Pişmaniye Festivalleri mutlaka olmalı. Akıllarda bir miktar daha olgunlaştırıyorsun. Biz gereken desteği veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz” dedi.

TİCARET ODASI’NIN ÖNEMİ

Kocaeli Ticaret Odası’nın öneminden bahseden Can, odanın meslektaşlarını organize ettiğini ve bunun kritik bir iş olduğunu vurguladı. Can, “Ticaret Odası olmalı ki bir mesleğin organizesi olmalı. Yoksa herkes istediği gibi davranırsa olmaz. Ben 5 dönemdir orada meclis üyesiyim. Bana hep şunu sorarlar ‘5 dönem orada işin ne?’ ben de 5 dönem nasıl seçildiğimi sorun bana derim. Seni hep meslektaşların seçiyor. Orada bir ağabey olacaksın, adaletli olacaksın” diye konuştu.

 

PİŞMANİYECİ OLMASA NE OLURDU?

Yaşar Can pişmaniyeci olmasa makine veya elektrik mühendisi olmak istermiş. İcatlara ilgisinin olduğunu söyleyen Can, “Aslında endüstri mühendisliğini kazanmıştım gitmek üzereydim. Bir kardeşim geldi beni ikna etti burada kaldım. Ama makine mühendisi olmak ve icat yapmak isterdim. Benim için matbaa makinesi izlemek büyük zevk veriyor. O kadar parçanın uyumlu çalışmasına bayılıyorum.” dedi.

“BU ŞEHRE BORCUM VAR”

İzmit’teki dostluklar ve Kocaeli hakkında değerlendirmelerde bulunan Can, öncelikle bu şehre borcu olduğunu sonrasında Öz Can Pişmaniye’ye borcunun olduğunu dile getirerek Kocaeli’ye olan vefasını ve sevgisini anlatıyor. Can, “Genç Kocaelililer iyi ki var. O bizi kentli yapıyor. Cumartesi kahvaltılarında dostluğu daha iyi anlıyoruz. Bu şehir çok güzel bir şehir. Bakalım benim cenazem kalabalık olacak mı? Bu insanlığa dokunabilmekle alakalı. Çok zengin ol ne olacak ki? Para da bir yere kadar. Bir anlamı yok ki. Mehmet Kaya okul yaptırdı mesela. Allah bize de nasip etsin. Uğur Demir kardeşim babasının doğduğu köyde okul yaptırmıştı, açılışına gitmiştik. Bunlar güzel örnekler. Genç Kocaelililer’i boş bırakmamak lazım, bir şekilde sürekli varlığımızı desteğimizi göstermemiz lazım” ifadelerini kullandı.

 

YAŞAR CAN’IN BİR GÜNÜ NASIL GEÇİYOR?

Sabahları çok erken saatlerde uyandığını ve sabah namazını aksatmamaya çalıştığını söyleyen Can, güneşin doğumunda eşiyle beraber çay veya kahve içerek muhabbet etmekten çok keyif aldığını belirtiyor. Günün diğer vakitlerinde sık sık gözlemler yaptığını ifade eden Can, “İnsanları gözlemliyorum. Spesiyal kutu fikri de böyle çıktı. Bir müşterimiz ne alacağına karar verememişti. Ben de tel, top ve saray helvası çeşitlerini özel bir sunumla yapmaya karar verdim. Şimdi üretimin yüzde 33’ü o kutudan oluşuyor.” dedi. Gezdiği yerlerin işine katkı sunduğunu söyleyen Can, “İran’ı gezmek bana çok şey kattı. Bayram şekeriyle kağıda sarılmış pişmaniye yapıyorlar. Güzel bir fikir, biz henüz yapamadık” diye konuştu.

“AMACIMIZ KALİTELİ ÜRÜN SATMAK”

Pişmaniyenin seyyar bir şekilde satılmasının kendilerine göre doğru olmadığını belirten Can, kaliteden taviz vermemek konusunda net olduğunu söyledi. Can, “Çok bulunan ürün değersizleşir. Pişmaniye elle satılsın istemiyoruz. İnsanlar kar uğruna farklı materyaller koymaya başladılar. Bizim amacımız kaliteli ürün satmak” dedi.

 

YENİ KUŞAK GELİYOR MU?

Kendisinin ardından 3. neslin de hazır olduğunu dile getiren Yaşar Can, “3. neslimiz üretimde yok ama yönetimde var çok şükür. Bu işin yaşaması lazım. Kentimizin ürününü yurt dışına satıyoruz. Bu hem kentimize hem ülkemize kazandırıyor. Bizim sektör kentimizin ticaretine dışarıdan para getirdiği için kıymetli” ifadelerini kullandı.

“İYİ NİYETLİ FAKAT YANLIŞ”

Kocaelispor’a yakınlığıyla da tanınan Yaşar Can, geçtiğimiz günlerde yaşanan ve kamuoyunda gündem olan futbolcuların pişmaniye yemesi konusuna da değindi. Olayın iyi niyetli fakat yanlış olduğunu düşünen Can, “Bu bir dostluk maçıydı. Bir maçta biri sana mideni bozacak bir şey verse bilemezsin. Onun için futbolcunun da yememesi, herhangi birinin de vermemesi lazım. Maçtan sonra izin alıp yapılabilir.” dedi.

  

SADECEKOCAELİSPOR

Kocaelispor harici başka bir takımla ilgilenmediğini belirten Can, “Geçmişte Digitürk paket için arıyordu. Ben de futbolu çok seviyorum tabii ki alırım, Kocaelispor var mı diye soruyordum. Yok dediklerinde olunca arayın kesin alırım diyordum. Şimdi alacağız inşallah. Benim Kocaelispor için hayalim 100 yıl sonra da sahada olan bir camia olması. Herkes şampiyonluk diyor ama ana odak bu olmamalı. Altyapıdan 5 tane futbolcu oynatalım hangisi daha faydalıdır? Bu tarz yaklaşımlardan dolayı çok kulüp battı” dedi.

“HEDEFİM 1 DAKİKALIK SAYGI DURUŞU”

“Kocaelispor’la ilgili hedefim 1 dakikalık saygı duruşu. Buna hakkım olur diye düşünüyorum. Kocaelispor’un bizde daha çok emeği var aslında.” diye konuşan Yaşar Can, Kocaelispor’un başarısının için bir akıl organizasyonunun da olması gerektiğini savundu. Kocaelispor’da kurumsal üyelik olmasının gerektiğini söyleyen Can, “Bu kurumsallığı ve kurumsal üyeliği de yaymalıyız. Her ay belirli paralar veya fikir yardımları yapılmalı. Bunun ayrı bir yapı içinde olması gerekir, yönetimden bağımsız olması gerekir. Kocaelispor’u sevenler var. Herkesi bu işlere yönlendirmek gerekiyor. İnsanlara bunu teşvik etmek gerekiyor. Bu tarz işleri yaparsak insanları Kocaelispor’a daha çok bağlarız. Biz geçmiş dönemlerde bunları yaptık. Çocukları Kocaelispor’u sevmeleri yönünde çalışmalar etkinlikler yaptık.” ifadelerini kullandı.

 

YAŞAR CAN KİMDİR?

Yaşar Can, 2 Ağustos 1970 tarihinde İzmit’te doğdu.

İlk ve orta eğitimini sonrasında, İzmit Endüstri Meslek ve Teknik Lisesi Makina Teknisyenliği bölümünü 1988 yılında tamamladı.

2004 yılında Anadolu Üniversitesi Dış Ticaret ve 2010 yılında Kamu Yönetimi’nden mezun oldu.

Öz Can Pişmaniye Gıda Sanayii ve Ticaret Limited Şirketi ortaklarından ve Dilek Hanım ile evli.

 

Hatice Hünerel
Yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.600 karakter kaldı
×

Bu sayfalarda yer alan yorumlar kişilerin kendi görüşleridir.
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde mavikocaeli.com.tr’nin görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır.
Yazılanlardan mavikocaeli.com.tr sorumlu tutulamaz.

0 Yorumlar