Haziran ayında yapılacak 2023 Genel seçimlerine 9 ay gibi bir süre kaldı. Seçim sath-ı mahalline girdiğimiz ve kısa bir süre kaldığı halde hala daha aday belirleyemeyen, bırakın adayı belirlemeyi masada uzlaşmayı bile sağlayamayan bir muhalefet karşımızda.
Muhalefetin bırakın seçim stratejisini, çatı adayla mı yoksa birden fazla adayla mı seçime girilecek bu konuda bile alınmış bir kararı yok. Hal böyle olunca seçmende huzursuzluk, siyaset kulislerinde dedikodu, ekranlarda ve gazetelerde bir sürü seçenek konuşuluyor.
Önümüzde bir seçim var, Cumhur İttifakı Erdoğan ile çalışmalarını sürdürüyor. Ancak muhalefet “Yıpranma olmasın” bahanesi adı altında bir belirsizliği gizlemeye çalışıyor. Muhalefet bu kafayla giderse eğer tıpkı 2018’de olduğu gibi 57 gün kala aday belirler, o gün Muharrem İnce ne yaşadıysa ayısını yaşar. Gerçekten ülkeye muhalefet eden liderlerin bu tablosu büyük bir ayıp.
6’lı masada CHP kanadı Kemal Kılıçdaroğlu’nu istiyor. Kemal beye Demokrat Parti lideri Gültekin Uysal da destek veriyor. İYİ Parti’de Meral Hanım aday çıkmayacak bu kesin, ama aynı İYİ Parti Kemal beyin adaylığını desteklemiyor, Belediye Başkanlarından Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’tan yana politika üretiyor. İYİ Parti’nin stratejisi kazanacak aday. Ancak kimin kazanacak aday olduğuna İYİ Parti hangi kıstasla karar veriyor o da meçhul.
Saadet Partisi Genel Başkanları Temel Karamollaoğlu’nun aday çıkmasını istiyor, Gelecek Partililer eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’ndan yana tavırlı. Deva Partisi bir yandan Ali Babacan’ı isterken, diğer yandan da “Beni unutmayın” diyen Abdullah Gül’den yana da destek içerisindeler. Hepsi tek aday istiyor ancak hiçbiri çatı aday formülünde uzlaşamıyor.
Benim şahsi düşüncem muhalefetin bu seçimde yapması gereken ilk turda çoklu adayla yarışa girmektir. Öncelikle çatı aday formülünden uzaklaşıp, ilk turda her parti kendi adayıyla seçime girmeli. Böylelikle ilk turda her seçmen kendi partisine oy vermiş olacak, dışarıya oy kaçışı engellenecek, seçime katılım oranı da yükselmiş olacak. Eğer ki ikinci tura kalınırsa, ki bu çok yüksek bir ihtimal muhalefetin en çok oy alan ismi Erdoğan ile başa baş bir yarışa girer ve bütün oylar birleşir.
Muhalefetin seçim kazanmasındaki ana etken çoklu aday formülüdür. Velev ki çatı adayda karar kılındı. Bu kez uzlaşma sağlanması mümkün değil. Zira Ekrem İmamoğlu seçim kazanamaz, Mansur Yavaş adaylığı en çok desteklenen isimlerine başında ancak kendinsin böyle bir talebi yok, Davutoğlu, Karamollaoğlu ve Babacan’ın seçim kazanacak yüzde 50+1 oyluk karşılığı yok. Peki Kemal Bey?
Kılıçdaroğlu muhalefet içinde aslına bakarsanız en hazır isim. Son iki yıldır çıkışları, yaptığı çalışmalar Kılıçdaroğlu’nun gönlündekini hep işaret ediyor. Ama diğer partilerin üst yönetimlerinde enteresan bir Kemal bey muhalifliği var, anlamak güç açıkçası. Peki sonuçta ne mi olacak? Uzlaşma sağlanamayacak, Kemal bey adaylığını ilan edecek ve onun kazanamayacağını düşünen masanın diğer partileri de kendi liderleriyle seçim girecek. Bu tablo da ikinci turda Erdoğan-Kılıçdaroğlu yarışını beraberinde getirir. Bakalım ne olacak hep birlikte izleyip göreceğiz.