İşçisiniz ve haksız nedenle işten mi çıkarıldınız? Öyleyse çalıştığınız iş yeri belirli koşulları taşıyorsa sizin bileğinizde genel haklarınızın yanında bir de altın bileziğiniz var diyebiliriz. Peki nedir bu şartlar ve ne şekilde kullanılır?
İş Kanunu iş ilişkisi haksız yere sonlandırılmış olan işçiye, sabit hakları olan kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve bilumum işçilik alacaklarının yanında ''işe iade'' hakkı ve bu işe iade davasının sonucu olarak da bazı maddi haklar tanıyor. Yani işçi haksız yere işten çıkarılmışsa kıdem-ihbar tazminatı davası açmadan önce iş yerine karşı işe iade davası açabiliyor ve böylece kıdem-ihbar tazminatı hakları da baki kalmaya devam ediyor. Davanın işleyişi klasik bir iş davası yargılaması olarak devam ediyor ve işçinin davayı kazanması halinde işçinin hem işe iadesine karar verilip hem de 4 aylık boşta geçen süre için işçi sanki işyerinde çalışıyormuş gibi aylık ücret, yol, yemek gibi ödemelerin işverence işçiye verilmesine hükmediliyor. Hatta mevzuat bununla da sınırlı kalmayıp işçi lehine işverene bir külfet daha getirerek ''işe almama tazminatı'' adı altında bir tazminat hakkı daha tanıyor. Bu hak da ancak işe iade davasının kazanılması sonucunda işçinin işe başlamak için iş yerine süresi içerisinde başvurması ve işverenin de mahkeme kararına rağmen işçiyi işe almaması halinde kullanılabiliyor. Böylece işe iade kararı sonrası işçinin tekrardan işe başlamak için eski iş yerine başvurmuş olmasına rağmen işveren bunu kabul etmediğinde ekstradan bir de işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık brüt ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü oluyor. Yani bakıldığında bir işçinin kıdem-ihbar tazminatı davası açmadan önce (bu hakları baki kalarak) işe iade davası açıp kazanması halinde boşta geçen süre tazminatı ve koşulları oluşmuş ise işe başlatmama tazminatı olmak üzere en az 8 aylık ücrete hak kazanmış oluyor. 8 aylık ekstra ücreti içinde bulunduğumuz şu pandemi döneminde değerlendirdiğimizde değil altın bilezik; altın gerdanlık olarak dahi yorumlasak yanlış bir teşbih yapmış olmayız sanırım.
Peki işçinin bahsettiğimiz altın bilezik mahiyetindeki bu işe iade davasını açıp kazanarak bu hakları elde edebilmesinin şartları neler? Şartlar kurumsal şirketlerde çalışanlar için kolay olmakla birlikte küçük işletmelerde çalışanlar için biraz zor. Zira haksız yere işten çıkarılan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışıyor olması ve en az 6 aylık kıdeminin olması şartının yanında bir de zorlayıcı şart olarak değerlendirdiğimiz ''iş yerinde en az 30 işçinin çalışıyor olması koşulu'' da mevcut. İlk iki şart standart olarak kabul edilmekle birlikte bu saydığımız son şart olan 30 işçi şartını değerlendirdiğimizde, aslında kanun koyucunun işe iade davasının tarafı olma ve bu külfete maruz kalma ihtimalini sadece büyük şirketler için getirdiğini söyleyebiliriz. Yani kurumsal şirket iseniz haksız yere işçi çıkartamazsınız çünkü tarafınıza işe iade davası açılabilir ve fazladan yüklü miktarda tazminat ödemeye maruz kalabilirsiniz. Fakat küçük işletme iseniz işçinizi haksız olsanız bile daha kolay çıkartabilirsiniz zira 30 işçiden az çalıştırdığınız için tarafınıza işe iade davası açılamaz sadece klasik kıdem-ihbar ve ücret alacağı davasına taraf olabilirsiniz.
Kanun koyucunun bu iradesini eleştirmemek mümkün değil fakat diğer yandan küçük işletmelerdeki çalışma şeklini göz önünde bulundurduğumuzda bu hakkın kötü niyetli olarak ileri sürülebilme ihtimalini de göz önünde bulundurmamak maalesef elde değil.
Sözün özü işçi veya işveren konumundan hangisine ait olsak da tarafımıza sunulan külfetleri ve altın bilezikleri bilerek davranmamız mutlak surette hayrımıza olacak. Özellikle ekonomik anlamda sancılı süreçler geçirdiğimiz şu süreçte hakkımızı bilip kovalayacak, yükümlülüklerimizi bilip muhtemel olumsuz sonuçlardan kaçınacağız. Zira haksızlığı her kabul ediş daha büyüğünü doğurur. Haksız olmamak ve haksızlığa maruz kalmamak ümidiyle...