Tarihte Roma İmparatorluğu’na kafa tutmuş iki büyük komutan vardır; birincisi Kartaca kralı Hannibal ikincisi de İstanbul’u fethederek çağ açıp çağ kapatan Fatih Sultan Mehmet.
İki büyük komutan farklı yüz yıllarda yaşamışlar. Tek ortak noktaları Roma İmparatorluğuna kafa tutmaları değil. Bir başka ortak noktaları, iki komutan da Gebze’de vefat etmişler.
Hannibal’ın mezarı halen daha Gebze’dedir. Yerini çok kişi bilmez, TÜBİTAK arazisi içerisindedir. Gebze’de birçok kavşak, okul ve işyeri ismini Hannibal’den alır.
Fatih Sultan Mehmet’in 1481 yılında sefere çıktığında ordusuyla mola verdiği ve son otağını kurduğu yer, bugün Hünkar Çayırı olarak bilinen yerdir.
Yazıya bu şekilde başlamamın nedeni aslında şu; Gebze Belediye başkanı Zinnur Büyükgöz dün 3 yıllık hizmet dönemini anlattığı toplantıda Gebze’nin sadece sanayi değil tarihi, tarımı ve bilişim zenginliğiyle de öne çıkabilecek bir şehir olduğunu vurguladı.
Açıkladığı projeler de, bu zenginlikleri öne çıkaracak projelerdi. Örneğin Hünkar Çayırı projesi sadece bölgemiz için değil tüm ülkemiz adına ses getirecek, turizm potansiyelini başlatacak, iyi bir tanıtım yapılırsa Avrupa’dan da turistleri çekebilecek bir proje.
500 yıllık Çoban Mustafapaşa Cami, yine tarihi Eskihisar Kalesi ve kalenin bulunduğu Eskihisar’da yaşamış olan Dünyaca ünlü Osman Hamdi Bey’in evi ve müzesi tarihi zenginliklerinin sadece birkaçı.
Roma İmparatorluğunun da izleri olan Gebze’de tarihin bu izleri geçmişten günümüze taşınırsa Gebze’nin vizyonu değişir.
Gebze kabına sığmayan bir şehir.
Merkez nüfusu 400 bin civarında ama Darıca, Çayırova ve Dilovası’nı da eklerseniz 800 binlere yaklaşıyor.
Bu rakam sadece gece nüfusu. Büyük bir iş ve sanayi bölgesi olan Gebze’ye her gün bir Gebze kadar büyüklüğünde çalışan insan geliyor. Yani Gebze’nin gündüz nüfusu 1 milyona yaklaşıyor.
Türkiye’de illerin çoğunun nüfusu bile 100 bin civarındayken Gebze’de her gün bu illerden 4’ünün toplamı kadar yani 400-500 bin fazladan insan hacmi oluşuyor.
Gebze’de dünyanın 51 ülkesinden ve Türkiye’nin de 81 şehrinden insan yaşıyor. Demografik yapısı bu kadar değişken, hareketli ve zengin bir başka şehir sanıyorum ki yoktur.
…
Gebze hem dünü hem de bugünüyle bu kadar güçlü, büyük ve zengin iken yarınlara da daha büyük ve güçlü bir vizyonla bakabilmelidir.
Bunun yolu da birlik ve beraberlikten, katılımcı yönetimden ve sorumluluk duygusuyla şehrine sahip çıkan insanlardan geçer.
Bürokratı, siyasetçisi, sanayicisi, gazetecisi, esnafı, memuru, işçisi, vatandaşı yaşadığı şehre sahip çıkmalı, Gebzelilik bilincini iyice geliştirmelidir.
Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz’ün toplantısına gelince; dersine oldukça iyi hazırlanmış, hemen her alanda somut projeler sunarak iyi bir karne notunu hak etti. Siyasi parti, basın, sivil toplum kuruluşlarını ayırt etmemesi ve bu konudaki iyi niyeti de önemli. Gebze’nin en önemli sorunu trafik ve otopark için de elle tutulur projeler sundu. Kuzey Marmara yolu için 800 milyon liralık kamulaştırmayı neden Ulaştırma Bakanlığı değil de Gebze Belediyesi yaptı, o konuda kafamda soru işareti kaldı açıkçası. Onun dışında açıklanan projeleri başarılı buldum.