Bildiğiniz üzere gelir vergisine tabi kiracı konumdaki özel kişi ve tüzel kişilikler, mülk sahiplerine ödedikleri kira ödemelerinin brüt miktarı üzerinden %20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapmak zorundalar. Son olarak yayınlanan 3319 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 31.05.2021 tarihine kadar ise bu kesinti oranı geçici olarak %10 oranına düşürülmüş durumda. Peki ticari hayat dikkate alındığında özellikle içinde bulunduğumuz şu olağanüstü piyasa koşullarında bu kira stopajı kimin işine yarıyor?
Hemen söyleyelim; sadece ve sadece mülk sahibinin işine yarıyor. Zira özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler günümüzdeki piyasa koşullarında zorla piyasada tutunmaya çalışırken bir de sırtlarına stopaj yükü yüklenmesi hem kendilerinin belini büküyor, hem de (işletmeler bu stopaj yükünü biraz olsun hafifletmek maksadıyla kendilerinden hizmet alacak vatandaşlarımıza bu miktarın bir kısmını rücu etmek istediğinde) hizmet alan vatandaşlarımızın dolaylı yönden alım gücü düşerek beli bükülüyor. Yani böylece bakıldığında kazan&kazan modelinin tam aksine, ezil&büzül modeli gündeme gelmeye başlıyor. Özellikle şu içinde bulunduğumuz pandemi döneminde zarar eden işletmeleri de göz önünde bulundurduğumuzda, bu zarar eden işletmeler ilave olarak kira bedelinin %20'si tutarında bir de stopaj yükünün altına girerek daha da iflasa yaklaşıyor. (Cumhurbaşkanı Kararı ile bu oran geçici bir süreliğine %10 bandına indirildiğini tekrardan hatırlatalım. Fakat yeni bir düzenleme gelmez ise 1 Hazirandan itibaren eski sistem olan %20 stopaja geri dönülecek.)
Tabiri caizse stopaj adı altında mülk sahibinin dahi vergisini ödemek zorunda bırakılan özellikle küçük ve orta ölçekli esnaf, bu piyasa koşullarında bu alım gücünün fazlasıyla düştüğü rekabet piyasasında büyük ölçekli işletmelere karşı ezilmesin batmasın da ne yapsın? Yapamıyor da elbet. Bu nedenle hem iflas bayrağını çeken esnaf ve tüccar sayısı artık sayısını dahi takip edemeyeceğimiz ölçüde günbegün katlanarak artıyor, hem de (Avukatlık mesleğim gereği doğrudan ve yakinen şahitlik ettiğim üzere) icra dairelerinin dosya yükü fazlasıyla uçuşa geçiyor ve bu dosyalar tahmin edildiği gibi tahsilatsız sürüncemede kalmaya devam ediyor.
Peki bu durumda sayın Hazine ve Maliye Bakanlığından talebimiz ne olabilir bu hususu bir düşünmek gerek. Örneğin sayın Bakanlık şu dönemde zor şartlar altında ayakta kalmaya çalışan esnafa ve tüccara destek maksadıyla stopaj oranını gözle görülür biçimde azaltır ve bu oranı 1 hazirandan itibaren geçerli olmak üzere %5 bandına indirir ise veya en azından pandemi sonlanana kadar geçici süreliğine tam stopaj muafiyeti getirir ise işte o zaman esnafın ve dolaylı yönden vatandaşın yüzü bir miktar gülecektir. Bunun önünde de herhangi bir hukuki engelin olmadığını söylemek gayet tabi mümkün. Bu bahsettiğimiz müstakbel düzenleme, İlgili sayın Bakanlığa nacizane bir teklif mahiyetinde iyi niyetli bir önerimdir.
Bakalım Devletimiz bu konuda işletme sahiplerinin ve dolaylı yönden vatandaşımızın lehine ivedi bir girişimde bulunacak mı. Kanaatimce Hukuken ve mantıken bunun bir bir engeli yok. Öyleyse neden olmasın? Umuyor ve bekliyoruz…