İstiklal Caddesi’ndeki hain saldırı sonrası malumunuz TSK terör örgütlerine yönelik kapsamlı bir operasyon başlattı. Sınır ötesinde devam hava harekatında göz bebeğimiz ordumuz hainlerin inlerini bombalarken, karada ise Pençe-Kilit operasyonunda YPG ve PKK uzantılarıyla mücadelemiz sürüyor. Ne yazık ki bu operasyonların sonucunda kahraman Mehmetçiklerimiz bölücü hainlerin saldırılarında şehit düştüğüne de şahit oluyoruz.
Kahramanlarımız vatan uğruna şehit olarak makamlarına en yücesine kavuştular. Bilakis onlar diridirler. Vatan sağolsun diyerek acılı ailelerine baş sağlığı dilemekten başka bir şey gelmiyor elimizden. Çünkü ne yazık ki ateş sadece düştüğü yeri yakıyor. Sınır ötesine kara harekatı gündemde. Ancak terör yuvalarına karşı her zaman en haince tepkiler ne yazık ki içeriden geliyor.
İşte bunlardan birisi…Kendisini muhafazakar olarak tanımlayan, Milli Görüş çizgisinden geldiğini ileri sürüp, yıllarca AK Parti’de Bakanlık yapıp, sonra kendi partisini kuran Ali Babacan. Hani görev yaptığı dönemde kabine de lakabı “Fren Ali” olarak bilinen, bugünse Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın taktığı lakapla bilinen Ali Fetöcan.
Yahu bunun açıklamalarına bakıyorum inanın aklım tutuluyor. Bazen kendini muhafazakar sağ parti, demokrat olarak niteleyen bir partinin genel Başkanı olan Ali babacan değil de HDP Genel Başkanı Ali Fetöcan konuluyor sanıyorum. Şimdi bu Ali, TSK’nın sınır ötesi operasyonlarına kafayı takmış. İstiklal saldırısı sonrası şehitlerimizin kanını yerde bırakmamak için yapılan bu operasyonları Ali efendi siyasi olarak niteliyor.
Yahu sen hangi ülkede Bakanlık yaptın? Yahu sen hangi ülkenin vatandaşısın. Sen Türkiye Cumhuriyeti’nin bir siyasetçisi misin yoksa ABD sözcüsü müsün ben anlayamadım. Bir yandan operasyonu destekler gibi konulup TSK’ya selam çakıyorsun bir yandan ise arkandaki ağabeylerine mesaj veriyorsun.
Çıkmış Fetöcan diyor ki “Niçin uzunca bir süredir, 'Bir gece ansızın gelebilirim' deyip de seçime altı ay kala bu operasyonları başlatmak istiyorsunuz. Gelsinler kurum başkanları bize anlatsınlar. Operasyonel detaylarla ilgilenmiyorum ama biz niçin bugün diyoruz? Her askeri operasyonun bir hedefi olmalıdır. 'Burada siyasi hedefiniz nedir' diye soruyoruz.” En insaf…İnsanın aklı duruyor Ali’yi dinleyince. Sonra bir de ekliyor “Bunun tek çıkar yolunun Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararı çerçevesinde olduğunu da mutlaka ortaya koymamız lazım. Neden hep savaşı, iç savaşı, vekalet savaşını konuşuyoruz ya? Madem bu yol, yol değil, artık barışı, iç barışı, vekalet barışını gelin konuşalım.”
Yani Ali beye göre terörle mücadelenin yolu bu işi BM’ye yani, batıya bırakmak. Yani Türk ordusunu kızağa çekip, ülkemizi müstevlilerin ellerine bırakmak. Ne diyeyim bu ülkede vekil ve bakan olarak aldığın maaşlar haram olsun…