2021 toplumumuz ve dünya için kötü bir yıl oldu.
Bütün yıl boyunca, çok sıkıldık, çok üzüldük, çok yorulduk.
Ne anlatsam ne yazsam satırlara sığmaz.
Bugün yeni yılın üçüncü günü
3 Gün geçti bile
Sorunlarımız çok.
Yükümüz ise ağır.
En önemli sorunumuz, insan sağlığı.
Koronavirüs mikrobunu, adı değişe de yeni yıla taşıdık.
Başka bir şeylerin derdine düştük, virüsle mücadeleyi bıraktık
Ne maske ile mücadele var, ne de ortaya konulan kurallara uyma.
Yılbaşı akşamı maskesiz, yakın temaslı nice eğlenceler yapıldı.
Eğlenmek herkesin en tabii hakkı, peki sosyal mesafe olmayan eğlence ve maske takmanın imkansızlığı için ne yapacağız.
Bu yeni varyantın bulaşma hızının çok olduğu ve daha güçlü olduğunu uzmanlar anlatıp duruyor.
Bakalım bu hafta, hasta sayıları ve hastane yoğun bakım sayıları ne olacak?
Yaşadıklarını çok çabuk unutan, balık hafızalı insanlarız.
Şehrin içinde maskesiz dolaşan insan sayısı o kadar çoğaldı ki.
Nasıl ve ne nedenle bu kadar umarsız ve gevşedik hiç bilmiyorum.
Oysa, bu korana denen hastalıkta hayatta kalmanın yolu tedbirden geçmiyor mu?
herkeste “Sen bize bir şey yapamazsın ki, yapamazsın ki” hali var.
Oysa yapıyor.
Can alıyor.
Yeni yıl hep ümittir.
Geçen yıllar hep bir şeyler alıp götürür.
Merhametimizi asla kaybetmememiz gerekmekte
Bir bardak su, kaç damla gözyaşı eder.
Bunu en iyi bilen bir ülkenin insanlarıyız.
Hayat ihtiyaç molası veremeyecek kadar hızlı geçiyor.
Kendi yanlışlarımızı kadere yüklemeyelim olur mu?
Hayat kısa.
Bunun için
Daha merhametli.
Daha vicdanlı.
İnsanlar olalım.
O zaman.
Hoş geldin 2022