Merhaba sayın okuyan bugün günümüze bir bakış atacağız.
Benim tarzım hikâyelerle gerçek hayatı harmanlamak ama bugünlerde daha didaktik yaklaşımlar sergiliyorum. Bu yaklaşım bir şeyler anlatmanın gerekliliğinden sanırım. Artık konuşmuyoruz. Farkında mısınız?
Öylesine bir cümle değil bu kurduğum. Artık demokrasiden ve değerinden bahsetmiyoruz. Atatürk’ün büyük lider oluşundan ya da Türk askerinin Ulusal kurtuluş savaşında nasıl bir mertlik gösterdiğini de çok anmıyoruz. Ulusal kurtuluş savaşını 1908’lerden başlatmakta fayda var.
1908’den 1938’e uzanan o kısacık süre içinde inanılmaz olaylar ve muharebeler var. Devrimler, çok farklı Coğrafyalarda çok farklı yoğunluklarda çatışmalar ve savaşlar var. O dönem, ordu içerisindeki anlaşmazlıkların, ordunun içerisine giren siyasetin ne büyük kayıp ve sorunlar oluşturduğunu hatırlamak lazım.
Belki de 1900’lere giriş Türkiye’nin alması gereken en büyük dersler dizisi olabilir ve okullarda daha detaylı anlatılmalıdır.
Rusya Ukrayna savaşı hala devam ediyor. Tahminimizden çok uzun süren bu savaş, sanırım kolay kolay bitmeyecek. Maalesef insanlar hayatlarını kaybediyor, toplum psikolojisi olumsuz olarak etkileniyor. Rus toplumu ya da Ukrayna toplumu fark etmeksizin düşmanlaşarak birbirlerine hatta destekçilerine karşı kutuplaşmaya devam ediyorlar. Bu kutuplaşma bir ses yankısı gibi artacak. Kilometrelerden kıtalara taşacak ve sonuçta Dünya da bu kutuplaşmanın bir tarafında duracak.
Çin-Tayvan arasındaki gerilim de maalesef çok ciddi gibi gözüküyor. İnsan ne kadar kötüyü çağırmak istemesede çok iyi şeyler bugün vuku bulmazken Dünya’nın çeşitli bölgelerinde güç odakları yer değiştiriyor.
Geçen günlerde Rusya hava sahası delindi. Bu şunun göstergesi, Rusya Çok kısa sürede işgal edebileceği yerden artık hava saldırısı yer durumda. Demek ki Rus kuvvetleri Dünden çok daha güçsüz.
Ayrıca bugüne kadar iki blok pek çok kez karşı karşıya gelmişti. Fakat bunlar farklı ülkelerinin topraklarında kendi yurtlarından uzakta gerçekleşmişti. Bugün Rusya topraklarında Ukrayna bombaları düşebiliyor. Ayrıca İki düşmanın birbirlerini nasıl öldürdüklerinin görüntüleri medyaya sızdırılıyor ya da bilinçli yansıtılıyor. İnsanın insanı katletmesi asla davul zurna eşliğinde imgelenmemeli.
Mustafa Kemal Atatürk’ün değişi ile “Eğer vatan savunması için şart değilse her savaş bir cinayettir” sözü unutmamalı.